* Rodoplar'ın çilekeşi, taş üstünde ekmek pişirmeyi bilir ama onun taş üstünde buğday yetiştirdiğini herkes bilmez. Deliormanlının gücüne ise bütün dünya şahit olmuştur... İşte bu sebeplerden dolayı, kendi toplumumuzu asla küçümsemeyelim, bize fiili ve sözlü sataşanlara, hiç tereddütsüz, gereken cevabı hemen yüzlerine yapıştıralım.
*Bizler, acaba, neden kendi toplumuzun yarattığı, övgü ve gurura şayan şahsiyetlerimizi görmezlikten gelmekteyiz, başka kardeş toplumlarının kahramanlıklarına ise daha büyük bir hayranlık beslemekteyiz. Örnek olarak, bir Sadık Ahmet'in geçmişini veya kim olduğunu yeterince bilmiyoruz ama kendisini sanal alemde yüceltmeyi bir borç biliyoruz. Bulgaristan Türklerinin Sadık Ahmet'lerini ise çoktan unuttuk gitti, ya da bilinçli olarak onları gün yüzüne çıkarmıyoruz...
Bugün, Batı Trakya'da üç komşu devletin protokol temsilcilerine yer gösterilecek, bu olay bütün medyalarda manşet olacaktır ama sıra bizim kendi kahramanlarımıza gelince neden sus pus olmaktayız? Kaç tanesinin adını, yeni çıkacak olan Türkçe kitaplarda andık?
PAYLAŞ
Bulgaristan'daki Türk toplumu, bir kere ateşten gömlek giymiş ve onu çıkarması mümkün gözükmüyor.
Her zaman ısrarla bir gerçeği belirtiyorum, bizleri her ne kadar büyük olumsuzluklar eşlik etse de, bütün bunların üstesinden gelme kudretine sahibiz.
Gücümüzden tedirgin olan, karşı tarafta kümelenmiş olan cenah, her ne kadar üzerimizde baskı kurmayı denemiş olsa da, bizler, gerektiği anda içimizdeki uyuyan devi uyandırmayı biliriz.
Rodoplar'ın çilekeşi, taş üstünde ekmek pişirmeyi bilir ama onun taş üstünde buğday yetiştirdiğini herkes bilmez. Deliormanlının gücüne ise bütün dünya şahit olmuştur...
İşte bu sebeplerden dolayı, kendi toplumumuzu asla küçümsemeyelim, bize fiili ve sözlü sataşanlara, hiç tereddütsüz, gereken cevabı hemen yüzlerine yapıştıralım.
Bugün, Batı Trakya'da anma törenleri var. Bulgaristan Türklerinin temsilcileri de katılacaklar ama benim dikkatimi başka bir husus çekmekte.
Bizler, acaba, neden kendi toplumuzun yarattığı, övgü ve gurura şayan şahsiyetlerimizi görmezlikten gelmekteyiz, başka kardeş toplumlarının kahramanlıklarına ise daha büyük bir hayranlık beslemekteyiz.
Örnek olarak, bir Sadık Ahmet'in geçmişini veya kim olduğunu yeterince bilmiyoruz ama kendisini sanal alemde yüceltmeyi bir borç biliyoruz. Bulgaristan Türklerinin Sadık Ahmet'lerini ise çoktan unuttuk gitti, ya da bilinçli olarak onları gün yüzüne çıkarmıyoruz...
Tabi ki, bu eksende siyasetçilerin ve medyanın rolü de, etkisi de büyüktür. Bugün, Batı Trakya'da üç komşu devletin protokol temsilcilerine yer gösterilecek, bu olay bütün medyalarda manşet olacaktır ama sıra bizim kendi kahramanlarımıza gelince neden sus pus olmaktayız? Kaç tanesinin adını, yeni çıkacak olan Türkçe kitaplarda andık?
Bugün, Sofya ve Ankara'dan birçok milletvekili de Gümülcine'de hazır bulunacak. Ben buna karşı değilim ama hiç sormadan da edemem.
Acaba, bunların arasında bizim şehidimiz Saatçi Ömer'i tanıyan var mı, kendisinin dava arkadaşlarını bilen var mı? Saatçi Ömer'i, Sofya merkez cezaevinde canlı canlı öldürenleri rahatsız etmemek için mi, bugün, bu kahramanımızın mezarı bile yeterince bilinmiyor. Kırcaali - Gümülcine yol boyunca bir çok başka kahramanımız da yatmakta. Bu sabah, hangi mezara bir çelenk bırakıldı?
Demek ki, Gümülcüne'deki protokol fotokaresine girmekten daha fazla yücelteceğimiz değerler de bulunmakta. Tabi ki, bunu anlayana!
Kıskançlık ve fesatçılık içinde kıvrananlar, bizleri küçümseme ve yok sayma gayretine girişmiş.
Bunca yıl geçmesine rağmen, memleketimiz Bulgaristan demokratikleşme yolunda epey bir yol kaydedemedi.
Bütün zorluklara rağmen, mezarlarda yatan şehit kahramanlarımızın anılarını ve ruhlarını canlandıralım, gazilerimize gereken saygıyı gösterelim...