Metin Edirneli: Bir Daha Asla...
Metin EDİRNELİ
----------------------
BİR DAHA ASLA...
Bir daha asla...
Bir daha yaşanmaması
Dünyada asıl kutsal olanın
Sadece ve sadece
insan ve yaşamı olduğunun kabul edilmesi
Bunu hayata geçirecek olanın da
İnsan oğlunun kendisinin olduğunu bilincinde olunması
Ve haksızlık
Dünyanın neresinde olursa olsun
Bizden mi değil mi demeden
Ayrım gözetmeden
Karşı çıkılması dileğiyle...
BİR DAHA ASLA...
Yıl 1984…
Mevsimlerden kış, aylardan Aralık,
Takvim yapraklarının 24'ü gösterdiği günün gecesi
Buz gibi dondurucu bir hava
Ve bembeyaz karın örttüğü Rodoplar
Sessizliğe gömülmüş köyler
Ve sobaların, yüreklerin ısıttığı evler
Sadece ve sadece
Dağları yalayıp gelen buz gibi rüzgârın çıkardığı ses
Ve derin uykudaki herkes
Dondurucu Balkan ayazında
Uzaktan gelen bir ses,
bir motor sesi,
Acaba!
Acaba iki gün önce Eğridere'de Sütkesiği'nde yaşananlar!!!
Buz gibi havada
Vücutları saran ateş ve ter
Ve kapıya yaklaşan bir ses,
Bir postal sesi
Ve…
Tak tak tak…
Korku, telaş, şaşkınlık
Ve çaresizlik…
Göğüs kafesinde zor duran
Fırlayacakmışçasına çılgınca çarpan bir yürek,
Zorla ve boğazını yırtarcasına, parçalarcasına çıkan,
Ama zor duyulan,
sanki hiç söylenmemiş cinsinden bir ses…
Kim o?
El'e, alelacele tutuşturulan bir belge
Ve öğrenilen yeni isimler;
Georgi, Pavel, Anna, Temenuşka
Ve daha nicesi…
Dünyalar başlarına yıkılmıştır,
Sanki Rodop Dağları tüm ağırlığıyla omuzlarına çökmüştür...
Ölüm sessizliği ve çaresizlik,
Çözülen dizler, sararmış bitkin yüzler, feri gitmiş gözler
Ve hiçlik…
İki gün sonra,
Evet, evet sadece iki gün sonra,
Atlatılan ilk şok
Yeniden canlanan, dirilen isyan ruhu
Ve yollara dökülen on binler,
Haykıran Ayşeler, Fatmalar, Ahmetler, Mehmetler.
Bir ses, bir takırtı,
Trak, trak, trakkk,
Ve daha adını bile söyleyemeden
Ben Türkan'ım diyemeden, bir “anne” diye seslenemeden
Sessizliğe gömülen bir ses, bir insan, yani Türkan
Yani günahsız bir can…
Çil yavrusu gibi dağılan on binler,
Ve kımıldamadan toprakta yatanlar,
Yani şehitler…
Dağlar ayaklanır,
Yollar, dereler, tepeler insanlarla dolar
Herkes, akın akın en yakın şehre koşar
Trak trak trraaak…
Ortalığı kaplayan silah sesleri, meydanı dolduran çığlıklar
Ve kımıldamadan yatan bedenler…
Yani Gazi Mestanlı, Gazi Hayranlar, Gazi Alvanlar…
Ve tüm Bulgaristan'da
Rodoplardan Deliorman'ına, Arda'dan Tuna'sına
İçe akıtılan gözyaşları, çaresizlik ve şaşkınlık…
Ve Belene, Eski Zağra ve bitmek bilmeyen baskılar
Bastırılmaya, yok edilmeye çalışılan kimlik
Ve direniş, umut ve ışık,
Yani yıl 1989
Yani Tuna, Arda Deliorman ve Rodoplar
Yani 19 Mayıs ve Cebel.
Ve harekete geçen güç
Direnişler ve şehitler
Yani Şumnu, Silistre, Varna, Razgrad.
Yani özgürlük, mutluluk
Yani kurtuluşun sevinci
Ve ayrılığın hüznü
Yani yurdundan sökülüp atılan yüzbinler
Ve sadece adı kalan “insanlık”…
Bursa, 2016