BEŞ ON GÜN SONRA, ELEMANIN NE KADAR BOŞ TENEKE OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK

Camiamızda, kendini pazarlamaktan başka bir niyeti olmayan elemanın biri kongre sürecinde, hemen kendini ortaya attı. Yenilenme ve gençleşme sloganı ile yola çıkan eleman açısından, olayın asıl trajikomik tarafı da yanında tek gencin olmamasının ötesinde, etrafında ellili yaşlarda olan kişilerden başka kimse de yok…

Haftanın özeti – 3.

BEŞ ON GÜN SONRA, ELEMANIN NE KADAR BOŞ TENEKE OLDUĞU ORTAYA ÇIKACAK

Camiamızda, kendini pazarlamaktan başka bir niyeti olmayan elemanın biri kongre sürecinde, hemen kendini ortaya attı. Yenilenme ve gençleşme sloganı ile yola çıkan eleman açısından, olayın asıl trajikomik tarafı da yanında tek gencin olmamasının ötesinde, etrafında ellili yaşlarda olan kişilerden başka kimse de yok…

Hatta etrafında bulunanlardan biri de yetmişe merdiven dayamış şaşkının teki. Hadi, bu elemanın ayakçılığını yapıyorsun da, adam taşıdığı soyadı adına biraz utanır. Taşıdığı soyadı, Bal-Göç tarihine mal olmuş bir isimdir.

Bu eleman açısından, olayın asıl hazin tarafı, Bal-Göç yönetiminde gençlik kollarından sorumlu başkan yardımcısı olmasına ve bir buçuk yıldır bu görevde bulunmasına rağmen, bırakın bu gençlik kollarının herhangi bir faaliyet yapmasını, etrafında yarım genç bile yok.

Yenilenme, gençleştirme sözleri güzel sözler de, burada olayın püf noktası, bu kararın ortak akıl ve irade ile alınması gerekmez mi?

Ortak irade nedir? Camiamızın STK'ları, kanaat önderleri, iş dünyası, aydın kesim, çevresinde sevilen ve saygı duyulan kişilerin ortak aklı ve kararıdır. Bu ortak iradenin görüşü ve onayı alınmadan hareket etmek, her şeyden öte, bu ortak iradeye saygısızlıktır, hakarettir.

Bunun ötesinde, bu ortak iradeye rağmen, herhangi bir teşebbüsün başarılı olma ihtimali yoktur.

Bundan dolayı ısrarla oluşacak yönetim, herkesin görüşü alınarak, ortak akıl ile oluşması gerektiğini tekrarlayıp duruyoruz. Herkesi içine alacak şartlar oluşmadan, camiamızın bir kısmı dışarıda kalacak şekilde yeni yönetim oluşturulmasının, camiamız için herhangi bir faydasının olmayacağını defalarca ve ısrarla vurguladık. Bu şartlar olmadan, birlik beraberliğimizi tesis edemeyeceğimizi anlattık durduk…

Sonuç olarak, bu ortak iradenin dışında her türlü teşebbüsün başarılı olamayacağını anlamak için çok fazla zekaya gerek yok. Bu kendi hırsına yenilerek yola çıkan eleman da, çok kısa sürede bunu anlayacak ve sistemin dışında kalmak istemiyorsa, gelip tövbe etmekten başka çaresinin kalmadığını çok acı bir şekilde fark edecektir.

Ama biz bunun aklına uyup da peşinden giden zavallılara acıyoruz. Olan asıl bunlara olacaktır.

Aynen kunduracının aklına uyup da, onun peşinden gidenlerin başına gelenlerin aynısı bunların başına da gelecek. Bunlar, kunduracının aklına uyarak, DOST Partisi liderine ve partinin MYK'sına, yani partinin ortak iradesine, tam bir akıl tutulması içinde, kafa tutmaya kalkışmışlar ve yerle bir olmuşlardı, ki bunları zamanında biz çok kez uyarmıştık, tövbe edip, doğru yola dönmeleri konusunda. Şimdi değişik yollarla, tekrar sistemin içine dahil olmak için çırpınıp duruyorlar…

Elemana gelince. Bir yönetim listesi bile oluşturamayacağını hep beraber göreceğiz.

Yanında yer alacaklarına dair söz verenler, zaman içinde, aslında, kendisinin ne kadar boş olduğunu görünce, teker teker değişik bahanelerle aflarını isteyecekler ve elemanın da tıpış tıpış ve boynu bükük şekilde geri döneceğini görecek herkes, çünkü en az 1500 - 2000 kişi ile kongre yapılacaktır. Bunların hesapladığı gibi, bir kaç yüz kişi ile değil…

Bizim Cebel derneği bile, her zaman en az 350-400 kişi ile kongre yaptığı bir ortamda, özellikle Bal-Göç'ün yeni döneminde, ki bu kongreyi, camiamızı ayağa kaldırma kongresi olarak görüyoruz, tarihinin en fazla katılımlı kongresi olacaktır.

Liste oluşturmakta yine de ısrar ederlerse, ancak abuk subuk, sokaktan toplama düşük profilli, kendine bile faydası olmayan elemanlar veya kafayı sıyırmış kişilerin kabul edeceği bir liste oluşturabilecektir.

Asıl paradoks da şu olacaktır, bunu ilk terk edenler de, buna en çok gaz verenler olacağını da hep beraber göreceğiz. Buna kim gaz verdiyse veya kim ne içirdiyse, bayağı yüksek dozda vermiş olacak ki, camiada, STK'larından kanaat önderlerine, iş dünyasından aydın kesime kadar oluşan muazzam ortak iradeye karşı durabileceğine ciddi ciddi inandırmış...

Ortak iradeyi kimse mağlup edemez! Bundan dolayı, bu eleman en kısa sürede aklını başına toplayıp, ortak iradenin kararına uymalı ve her şeyden öte verdiği sözün arkasında durmalı.

Bu tavsiyemiz ona bizim kıyağımız olsun! Yoksa, belli aşamadan sonra, geri dönüşü olmayan yola girecek ve kendisini sistemin dışında kalmasından kurtarabilecek bir güç olmayacaktır.

Elemanda biraz malzeme olsaydı, gelecekte camiamızın saygın kişileri arasında yer alabilirdi. Oysa son bir yılda yaptığı inanılmaz hatalarla, camiamızın değerlerine karşı bulunduğu eylemlerle, kendini bitirme aşamasına getirmekle kalmadı, camiamızda herkes tarafından gerçek kapasitesini görmesini sağlayarak, kendini bitirme aşamasına getirdi.

(Devam ediyor)

Bakmadan Geçme