Verdiğimiz haritada, 1530 yılında Gümülcine, Drama, Yenice-i Karasu ve Kırcaali'de bulunan yörük köyleri gösterilmekte. Harita hazırlanırken başvurulan kaynak haritanın sol tarafında yazmakta. Bu köyler içerisinde ciddi miktarda Avşar köyü var.
Yöreyi tanımayanlar için kısaca bilgi vermek istiyorum. Haritanın kuzey tarafında Kırcaali yer almakta. Dur Ali olarak yazan köy bizim köyümüz yani şimdiki ismiyle Durallar. Etrafındaki Köseler, Balabanlı gibi köyler ise dedemden ve babaannemden duyduğum köy isimleri. Söylediklerine göre de, bu köyler bizim köyün etrafında zaten. Haritanın solu Drama, ortası Yenice-i Karasu ve sağı da Gümülcine'yi göstermekte ki zaten yazıyor. Harita sizi yanıltmasın, yöre boş bir yer değil, pek çok köy mevcut ancak burada sadece yörük köyleri yazıyor. Ayrıca yazan yerler de birbirine uzak yerler değil. Örneğin Kırcaali-Gümülcine arası fazla uzak değil. Dedemlerin anlattığına göre iki yöre arasında akraba köyler var hatta kız alıp verme gibi durumlarda söz konusu.
Haritada yazan köylerden Avşar boyuna mensup olanlar ve bağlı oldukları oba:
Dur Ali köyü (Sis Avşarları-Tur Ali Hacılı obası), Balabanlı köyü (Köpekli Avşarları-Balabanlı obası), Köseler köyü (Köseli Avşarları), Mihmadlu köyü (Sis Avşarları-Mihmadlu diğer adıyla Kara Mehmetli Obası), Kara-Musa köyü (Kara Musalılar diğer adıyla Musacalı obası), Salmanlı köyü(Salmanlı diğer adıyla Süleymanlı Obası), Öksüzler köyü(Öksüzlüler Avşarları), Köse Mezid(Öyle sanıyorum ki Köseli Avşarları'na mensup), Delü Murad(Deliler-Deller Avşarlarına mensup olduğunu düşünüyorum), Sarıca Mersina(Sarı Hacılı obasına mensup olduğunu düşünüyorum. Sarı Hacı ismi Sarıca olarak değişmiş olabilir. Sadece bir tahmin.)
Harita'daki Avşar köyleri ile ilgili bilgiler:
Köse-li Avşarı, Adana ve Misis bölgesi sakini olup İç-El taraflarına doğru sarkarak yayılan ve burada Boz-Doğan cemaatine tabi olan Köselilerden bazı gruplar Kıbrıs'ın fethi (1571) üzerine bölgeyi Türkleştirme politikası doğrultusunda 1576 yılında Kıbrıs'a sürülmüştür. Köselilerin küçük bir bölümünün bu devirde Tarsus civarında yerleştiği anlaşılıyor. Tarsus Türkmenleri olan Varsaklar arasında Kusun taifesine bağlı bulunan Köseliler, 1519'da 13 hane, 1526'da 6, 1536'da 6, 1543'te 5, 1572'de 7 hane nüfusa sahipti. Köselilerden bazı grupların ise Maraş civarına geldiklerini biliyoruz. Onlar, Salmanlılara tabi olup Camustil nahiyesine bağlı Sarısırt köyüne yerleşmişlerdi. Karaman'da sakin Atçeken oymakları arasında da Eskil kazası Türkmenlerinden Köseler cemaati bulunmaktadır. Köseli'den bazı gruplar ise Antep'e göç ederek 1661-2 yılında bu yöreye yerleşmiştir. Boz-Ulus'un Orta Anadolu'ya gelmesiyle (1624'ten sonra) Ankara civarında bulunan Köseli Avşarı, bu bölgedeki cemaatleri bünyesinde toplayarak bir birlik oluşturan Boz-Ulus cemaatlerinden Tabanlı'ya tabi olmuştu. Köseli'den bir grup ta Boz-Ulus'a tabi Karamanlı cemaati içinde bulunuyordu. 19. Yy'ın ikinci yarısında Tabanlı obaları bütünüyle Ankara civarına yerleştiler. Örnek olarak Bala'nın Köseli köyü bu oba tarafından kuruldu. 1691-92 yılında Rakka'ya iskana gönderilen Halep Türkmeninden Köse-Oğlu Şerefli, Humus'ta Deyr Hamla'ya Durdu Kethüda idaresinde yerleşti. Yine Boz-Ulus'a tabi Danişmentli Türkmenleri içinde bulunan Köseli Avşarı da 1694'te Afyon'da Geyikler kazası Kızılca köye iskan edildi. 1700 yılında Yahyalı kazası köylerine zarar veren Danişmentli'den Adana'nın Misis derbendine derbentçi kaydedilen Köseli Avşarı, Şerefli ve Çöplü ile Yeni-ilden Karagündüzlü ve Çöplü Avşarı hac yolunu korumaları karşılığı vergiden muaf tutulmuşlar. Danişmentliden Köseli'nin Şerefli ile itaat ederek bölgeye yerleştiğini görüyoruz.
19. yy'ın ikinci yarısında Batı Anadolu'daki Türkmenlerin bir listesini veren Rum asıllı Dr. Çakıroğlu, Köseler cemaatinin Nazilli'de yaşadığını belirtmiştir.Bu cemaat, Danişmentli'ye tabi Köseler cemaatidir. Köseli, Köseler, Kösebey ve Kösecili şeklinde anılan cemaat Adana, Alanya, Ankara, Avunya, Biga, Aydın, Balıkesir, Balya, Boz-Ok, Bursa, Dağardı, Kütahya, Dulkadır, Ermenek, Gönen, Gördük, Saruhan, Halep, Hamit, Harmancık, İç-El, İncesu, İznikmid Kocaeli, Karahisar-ı Şarki, Karaman, Kars-ı Dulkadır, Kemah, Konya, Manavgat, Maraş, Mihalıç, Misis, Ordu, Payas, Saruhan, Selmanlı, Boz-Ok, Sığla, Silifke, Sis, Sultanhisarı, Aydın, Tarsus, Teke, Turgut, Yeni-İl ve Yüreğir bölgesinde yayılmış, cemaatten bazı gruplar iskan politikası sebebiyle Balkanlar a göçürülerek Florine, Gümülcine, Filibe, Kırcaali, Köstendil'in Radovişte ve Niğbolu'nun Hezargrat kazasında yerleştirilmişti. Salmanlı Avşarı: Salmanlıların adı Süleymanlı şeklinde de geçer. Bu ikisi aynı topluluktur. 16. yy'da Kadirli'de bulunan 5-6 boydan birisi de Salmanlılardı. Zamantı bölgesinde ise henüz erken devirlerde Salmanlılara rastlıyoruz. Onlar bu bölgede Kalelice Pirselik ve Kalecik (Alibeyli) köylerinde bulunuyordu. Daha sonra Salmanlılardan önemli bölüklerin dağıldıklarını görüyoruz. 1613 yılında, Çankırı bölgesindeki Türkmenler arasında Büyük ve Küçük Salmanlı olarak adı geçiyor. Bunların daha sonra Batı Anadolu'ya doğru yayıldıklarını görüyoruz. 1691 yılında Köse İbrahim, Balı ve Kubad Kethüdaların emrindeki Büyük Salmanlılar ile Ali ve Ketiş Oğlu Bekir Kethüdaların emrindeki Küçük Salmanlılar, Batı Anadolu'da çevre köylere zarar vermekteydiler. Bu tarihlerde Büyük Salmanlılar, Köse Musa (Diğer adı Köse Köselisi), Pekmezli, Karahaliloğulları, Fakihli, Güllüce, Keleşoğlu, Emmioğlu, Karahacı Ebubekir, Hacıemir Şamoğlu, Hacı Yusuf, Abdullahoğlu, Abdioğlu, Katipoğlu ve Ceridoğlu, Küçük Salmanlılar ise Ali Kethüda, Hacı Kasım-Oğlu, Kara Bayram ve Kara Bayrak adlı obalara ayrılmıştı. Bunlardan Köse Musa obası, Sandıklı'da iskan edildi. Kara Halil Oğulları ise 1691'de Hama ve Humus'a iskan edilen oymaklar arasındadır (Hama'da Barin nahiyesinde Akrep ve Rubah köyleri ile Saguna mezrasına). Diğer kısımları da 1730'da Karaman'da bulunan Atlantı'ya iskan edildi. Bazıları Maraş'ta Güvercinlik kazasının Gercayin ve Emre (Gökçetepe) köylerinde yerleşti. Kara Halilli cemaatinin İfraz'a dahil edilen bölükleri ise 1725'te Adana'da Kurtkulağı'na yerleştrildi. Bunlar, Karaman, Kütahya, Bursa, İçel, Aydın ve Saruhan taraflarına kaçtıysa da tekrar Çukurova'ya nakledildiler. Danişmentli Türkmenleri arasında görülen Salmanlıların, 1691 yılında başlayan iskanları 1701'de Keçi Borlu, Geyikler, Sandıklı ve Çölabat kazalarına iskanı ile tamamlandı. Önce mera ve tarlalar yetersiz diye itiraz ettiler. Bunun üzerine tahrir yapıldı ve bölge yöneticilerine emir gönderilerek buna göre iskanları gerçekleşti (1702). Ancak ertesi yıl bir kısmı iskanı terk edip zulme başladı (1703). Uzun uğraşlardan sonra (1708) bunlar tekrar eski yerlerine yerleştiler.
Büyük Salmanlılar, Geyikler kazasının Yorgalar, Akça, Yüreğil, Gökçeli, Alacaatlı, Yarımca, Dombay, Eskiköy, Engürük, Yenice, Yeregiren, Seyidli, Budaklı, Karabedirli, Eldere ve Porsama, Sandıklı'nın Kötüağıl, Urla'nın Okçular köylerine, Kara Halilli obası ise Sandıklı'nın Karakuyu, Karahalilli ve Saidli köylerine; Küçük Salmanlılar, Geyikler kazasının Mayalı, Çapalı, Eldere, Kulu ve Torumlu köylerine, Küçük Salmanlıların Hacı Kasımoğlu obası ise Kuyuköy, Bahşayış, Haceröyük ve Tulu köylerine yerleşti. Ancak çevreye zararları önlenemediği için 1720'de Rakka'ya iskanları emredildiyse de bundan vazgeçilerek 1728'de aşiretin miri yöneticilerine gönderilen emirle itaatleri sağlandı. Böylece buralara kesin yerleşmiş oldular. Günümüzde Afyon il merkezi ile Sülümenli, Çobanlar ve Işıklar kasabaları bu cemaattendir. Çankırı bölgesindeki Salmanlılardan bazı grupların Yozgat tarafına geçtiklerini anlıyoruz. Nitekim Boz-Ok'ta sakin Selmanlı ve Dede Sülü cemaatine tabi diğer Selmanlı cemaati, içlerinden çıkan eşkıya sebebiyle vergilerine zam yapılmak suretiyle cezalandırılmışlar ve Yeni-İl'e dahil edilerek iskanları emredilmiştir (1714). Bunlardan bir bölük, Davudeli ve Elmahacılı köyüne yerleşti.Onlar, Maraş'ta Gündeşli aşiretine tabi bulunmaktaydılar. Bu Salmanlılar, Kangal ile Hasançelebi arasında bulunan Alaca Han ve Ulaş mevkine diğer cemaatlerle 1723-29 da kendi rızaları ile iskan edilmişti. Ancak bir takım cemaatlerin taarruzları sonucu 1733'te devlete yaptıkları şikayet sonucu Sofular hariç diğerleri iskandan affedilmiştir. Salmanlılar Adana, Aksaray, Alanya, Amasya, Ankara, Antep, Aydın, Bigadiç, Bor, Boyabat, Boz-Ok (Kocalı kazası), Çankırı, Çorlu, Çorum, Çöl-Abat, Çukurova, Danişmentli, Dazkırı, Diyarbakır, Edirne, Eyüpeli, Geyikler, Göksün, Gördük ve Timurcu, Saruhan, Gülnar, Halep, Hamit, Isparta, İzmir, K. Sahip, Karahisar-ı Şarki, Kangal, Kars-ı Maraş, Kastamonu, Kaş, Kayseri, Keçiborlu, Keskin, Kırşehir, Kilis, Kirmastı, Konya, Kozan, Kütahya, Malatya, Maraş, Niğde, Rakka, Sandıklı, Sivas, Sungurlu, Tarsus, Teke, Tire, Yeni-İl, Yenişehir, Aydın, Zamantı ve Zeyne, İç-El'de ve Balkanlar da Killi ve Akkerman, Selanik, Kırcali, Çirmen'de yerleşmiştir. Tur Ali (Durali) Hacılı: Sis Avşarlarındandır. Bu bölgede 1519'da 49 hane, 5 mücerret, 1523-4'te 56 hane, 14 mücerret, 1525-6'da 64 hane, 24 mücerret, 1536-7'de ise 66 hane, 43 mücerret nüfusa sahip olup Handeresi (bugün Hakkıbeyli) mezrasında oturuyordu. Göçer-evler olarak kaydedilen diğer bir kol ise, 1519'da 109 hane, 1523-4'te 105 hane, 46 mücerret, 1525-6'da 97 hane, 55 mücerret, 1536-7'de ise 110 hane, 51 mücerret nüfusa sahipti. Cemaatin bazı kollarına Maraş civarında da rastlanıyor.
1579 tarihli Türkmen Sancak beyinin Trablus sancak beyine yardım etmesi için gönderilen bir hükümde Tur Ali Hacılı'nın adı geçmektedir. Karaman Eyaletinde bulunan Atçeken oymakları arasında da Turgut kazasında sakin olan Tur Ali Hacılı cemaati bulunmaktadır. Bunlar Kozan'dan buraya bazı Sis Avşarı obalarıyla birlikte göç etmişlerdir. Ayrıca Tarsus civarında Salur taifesine tabi olan Tur Alili cemaati, Tur Ali Hacılı'nın bir uzantısıdır. 1519'da 32 hane, 1526'da 24 hane, 1536'da 50 hane, 1543'te 47 hane, 1572'de 41 hane nüfusa sahip cemaat İbrişim ve Kızılcaköy'de oturuyordu. Cemaat, bulunduğu bölgeden yayılarak Niğde, Maraş, Dulkadır, Antalya, Ordu ve Söğüt'te yerleşmiş gözükmektedir. Ayrıca cemaatten bazı bölüklerin Balkanlar a gönderilerek Yanya'nın Girenebe ve Köstendil'in Toyran (Toyran adında Sis Avşarlarının bir obası var) kazalarında da iskan edildiği anlaşılıyor. Balabanlı: Balaban, 15. yüzyılda Halep bölgesinde yaşayan Köpekli Avşarının obalarındandır. Osmanlılar zamanında iskan politikası sonucu Maraş ve çevresi, Batı Anadolu'nun muhtelif yerleri, Belih Nehri ve Rakka çölleri ile Sıvas ve Karaman eyaletlerine iskan oldular.
İlerleyen yıllarda bulundukları yerden göçe başlayan Balaban Avşarlarının (Balkanlardan Doğu Anadolu'ya kadar) Anadolu'nun çeşitli yerlerine yerleştikleri biliniyor. Batı Anadolu'da İzmir-Aydın hattında bulunuyorlardı. Nitekim günümüzde Aydın,ın Seferihisar ve Doğanbey yörelerinde yaşayan Balabanlılar ile Tunceli'de varlığını sürdüren Balabanlılar, bunların ahfadıdır. Köy, adını muhtemelen Balaban Avşarlarından almıştır. (ayrıntılı bilgi için: http://www.avsarobasi.com/avsar-oymak-v ... tml?id=161) Mihmadlu(Kara Mehmetli): Sis Avşarları'ndan Aydoğmuşlu'ya mensuptur. Sis bölgesinde 1519'da 6 hane, 1 mücerret, 480 akçahasılı, 1523'te 10 hane, 1300 akçahasılı, 1525'te 16 hane, 689 akçahasılı, 1536'da padişah haslarına dahil olup, 18 hane, 8 mücerret, 666 akçahasılı vardır. Adana ve Sis'ten başka Antep ve Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine de yerleşmişlerdir. Kara Musa(Musacalı): Not: Haritada Kara-Musa olarak yer almakta. Kaynaklarda adı Musulcalı ve Muslucalı şeklinde de geçer. Bu ismin Musa Hacı'dan bozma olduğu akla gelebilir ancak Musul civarından gelen bir Türk aşireti olduğu için bu adı almış olmalıdır. Nitekim Musul henüz 11. Yy'ın sonlarında yine Afşarlar tarafından bir Türk yurdu haline getirilmişti. Burdan çıkan Türk boylarının Anadolu'da dağıldıklarını biliyoruz. Dulkadır Türkmenlerinden olan Musacalılar, Boz-Ulus içinde 1540 tarihinde biri Gündoğmuş Kethüda idaresinde 7 hane, 7 nefer, diğeri Mahmut Kethüda idaresinde 5 hane, 5 nefer olmak üzere iki kola ayrılmıştı. II. Selim devrinde ise 3 kol halinde 74 hane idi. Bu tarihten sonra adına rastlanılmıyor. Bu onların Orta Anadolu'ya geldiğini gösteriyor. Bunlardan önemli kolların erken dönemlerde Batı Anadolu'ya geldiğine de hükmedebiliriz. Nitekim Uşak ve çevresinde 16. Yy'da oldukça önemli bir yörük topluluğu vardı. II. Selim devrinde bu topluluk arasında büyük bir Afşar oymağı bulunuyordu. Bu oymak 5 obaya ayrılmıştı. Bunlardan biri de 56 vergi nüfuslu Musacalı obasıydı (diğerleri Hoca Fakihli, Öksüzler, Afşar ve Afşar). Musacalıların önemli ölçüde Batı Anadolu'da yerleştiğini biliyoruz. Emirdağ ilçesinin eski adı da Musacalı idi. 1691 yılında Rakka'ya iskan edilen aşiretler arasında Musacalılar da vardı. 1703 yılında Belih nehri ve Rakka dolaylarına yerleştirilen aşiretlerin nizamı bozulmuş ve etrafa dağılmıştı. Bunlardan Musacalılar, 1708 yılında Saruhan, Aydın ve Hüsrevpaşa hanı taraflarında idi. Havran nahiyesindeki cemaatler kaçınca yerlerine bu dağılan grupların yerleştirilmesi planlandı (1720) ancak başarılı olmadı. Musacalıların da olduğu bu grup tekrar eski yerlerine gönderildi (1730).Bu sıralarda Musacalılardan bir grubun Harran ovasına (1720. Belih nehrinin doğusundaki 9 adet nehir boyuna Huneyze nehri sonuna kadar), diğer bir grubun ise Nevşehir ve çevre köylere iskan edildiğini anlıyoruz (1727). Kilis'in Tanburalı köyü de Musacalılar tarafından kurulmuştur. Musacalı (Musulcalı, Muslucalı) cemaati, Adana, Aksaray, Akşehir, Arapsun, Aydın, Aziziye, Afyon, Barçın, Bergama, Beypazarı, Beyşehir, Bor, Boz-Ok, Cebeli Ilgaz, Çankırı, Çıldır, Diyarbakır, Emirdağı, Erzurum, Eskişehir, Evreşe, Halep, Haymana, Hüsrevpaşahanı, İç-El, Karahisar-ı Şarki, Karaman, Kars, Kavak, Kayseri, Kepsut, Kırşehir, Mihalıç, Nevşehir, Ordu, Rakka, Saruhan, Şam, Şücaeddin ve Yeni-İl'de yerleşmiş, bir bölümü de Balkanlar da Çirmen'e bağlı Uzuncaabathasköy'de ve Gümülcine'nin Kara-Musa köyünde iskan olmuştur.