Balkanlar sil baştan

***Coğrafi konumundan dolayı dünyanın en stratejik bölgelerinden. Ülkemiz açısından da bakıldığında gelişmiş dünyaya, medeniyete, çağdaşlığa açılan kapı. Ancak bugüne kadar bizim oralarla ilgili kalıcı, esaslı ve uzun vadeli geliştirilmiş politikalarımız olmadı. *** Kardeş belediyeler konusunda alınan son kararlarla ilgili neden yazmadığımızı veya yorum yapmadığımızı soruyorlar. Bu konular göründüğünden çok daha derin ve kapsamlı da ondan.

Son haftalarda Balkanlar camiası sıkça gündemi meşgul etti. Bulgaristan'da yapılan yerel seçimler, Naim'in etkileyici biyografik filmi, camiamıza yönelik art niyetsiz de olsa söylenen rencide edici sözler ve en son da ülkemizdeki bazı belediyelerin Bulgaristan'daki bazı belediyeler ile yapılan kardeş belediye protokollerini uygun bulmaması...

Balkanlar'ın önemini anlatmaya gerek yok. Coğrafi konumundan dolayı dünyanın en stratejik bölgelerinden. Ülkemiz açısından da bakıldığında gelişmiş dünyaya, medeniyete, çağdaşlığa açılan kapı. Ancak bugüne kadar bizim oralarla ilgili kalıcı, esaslı ve uzun vadeli geliştirilmiş politikalarımız olmadı. Hep ortaya çıkan duruma göre eylem planları yürürlüğe sokuldu. Gelişmelere göre pozisyon alınma gayretleri içine girildi. Oysa soydaş nüfusumuz nezdinde ne denli stratejik bir gücümüzün olduğunu tam olarak idrak edip buna göre politikalar geliştiremedik. Bu soydaş nüfusumuz sayesinde oyun kurucuların arasında daha etkin rol alıp, daha fazla söz sahibi olabileceğimiz gerçeği yeterince önemsenmediği yaşanan gelişmelerden fazlasıyla belli.

Tüm Balkanlar coğrafyasında soydaşlarımız, kendi aralarında parçalanmış durumda ve bu durum tam da bizim varlığımızın o bölgelerden silinmesini isteyen odaklarını istediği durum. Öteden beri, Osmanlı'nın oralardan ayrılmasından bugüne, bu odaklar bizi asimile ederek veya göçe zorlayarak, oralardaki varlığımızı yok etmek için her türlü mekanizmaları denediler, denemeye devam ediyorlar ve bu gayretlerinde bizlerden kişiler veya örgütler kullandıkları da bilinen bir sır. Ancak burada olumlu gelişmeler de söz konusu. Günümüz dünyasında Balkanlar'ın giderek daha da artan önemine paralel, ülkemizin de kendi çıkarları doğrultusunda attığı adımlar söz konusu.

İki yıl önce yazmıştık; Balkanlar'a yönelik esaslı ve uzun vadeli politikalar geliştirilme kararı gereği bu yönde adımlar atıldığını ve ileride oralarda çalışma ve işbirliği içine girilecek kişi ve kurumsal yapıların envanteri çıkarıldığını. Bugüne kadar oralarda güya bizim çıkarlarımıza değişik kurslar, kültürel faaliyetler göstererek sözde hizmet eden ve bundan dolayı buradan yardım ve destek alanların birçoğu aynı zamanda bizim oralardaki varlığımızı yok etmek için uğraşan odaklara hizmet ettikleri de tespit edilmiş durumda. İleriki dönemde bunların tasfiye edildiğini ve belirlenen kişi ve kuruluşlarla çalışıldığını hep beraber göreceğiz. İkili oynayan bu kişiler devre dışı kalacaklarını anlamış olacaklar ki, gerçek anlamda soydaşımızın çıkarlarına hizmet edenlere karşı her türlü saldırı, iftira ve yalana başvurmaya başladılar ama bu çırpınışlar boşuna. Artık herkes kimin kim olduğunu, kimlere hizmet ettiklerini öğrendi. Bunların kuyruk acısı bundan. Onları deşifre edenlere iftira atmaları ve karalamaya çalışmaları bundandır.

Arkadaşlarımız, kardeş belediyeler konusunda alınan son kararlarla ilgili neden yazmadığımızı veya yorum yapmadığımızı soruyor. Bu konular göründüğünden çok daha derin ve kapsamlı da ondan. Bahsettiğimiz bu odaklar buradan bazı yetkilileri de kendilerine çekmeyi başarmışlar ve bunlar da o odaklar lehine lobi faaliyetlerine devam ediyorlar. Kardeş belediyeler konusunun dışında başka olaylar da yaşanacak. O zaman ayrıntılı olarak gelişmelerin perde arkasını yazarız. Şimdilik sadece şunu belirtelim ki, belediyeler olayı Balkanlar'la ilgili gidilen yeniden yapılanmanın sadece küçük bir yansımasıdır. Aysbergin sadece görünen kısmıdır.

Dr. Gürçay CEM

Bakmadan Geçme