• FETÖ'cülerin Balkanlar'da oluşturduğu çok ciddi ve etkili yapılanması mevcut ki, bu durum halen aynen devam etmektedir. Bunlara izin verilmeyen tek ülke Bulgaristan'dı. Bundan dolayı, FETÖ'cüler, DPS'ye karşı Dal'a parti kurdurarak, DPS'nin soydaşların üzerindeki etkinliğini kırmaya amaçlamışlar.
• Dal'ın ve hatta onun partisine destek olan, bazı siyasilerin ve bürokratların bile FETÖ'cülere alet olduklarından haberleri yoktu.
• Burada, DPS'nin FETÖ karşıtlığının perde arkasından bahsetmek lazım. DPS'nin Rus çıkarlarına hizmet ettiğini artık bilmeyen kalmadı.
• FETÖ'nün örgütlenmesine, DPS'nin karşı koyması, Balkanlar'daki ABD-Rusya etki mücadelesi neticesinde ortaya çıkan bir tepkidir.
PAYLAŞ
BALKANLAR'DA ABD - RUSYA "SAVAŞLARI" VE FETÖ
• FETÖ'cülerin Balkanlar'da oluşturduğu çok ciddi ve etkili yapılanması mevcut ki, bu durum halen aynen devam etmektedir. Bunlara izin verilmeyen tek ülke Bulgaristan'dı. Bundan dolayı, FETÖ'cüler, DPS'ye karşı Dal'a parti kurdurarak, DPS'nin soydaşların üzerindeki etkinliğini kırmaya amaçlamışlar.
• Dal'ın ve hatta onun partisine destek olan, bazı siyasilerin ve bürokratların bile FETÖ'cülere alet olduklarından haberleri yoktu.
• Burada, DPS'nin FETÖ karşıtlığının perde arkasından bahsetmek lazım. DPS'nin Rus çıkarlarına hizmet ettiğini artık bilmeyen kalmadı.
• FETÖ'nün örgütlenmesine, DPS'nin karşı koyması, Balkanlar'daki ABD-Rusya etki mücadelesi neticesinde ortaya çıkan bir tepkidir.
Kosova'dan teslim alınan FETÖ'cüler ile beraber, FETÖ'nün Balkanlar'daki yapılanması tekrar gündeme geldi. FETÖ'cülerin Balkanlar'da oluşturduğu çok ciddi ve etkili yapılanması mevcut ki, bu durum halen aynen devam etmektedir. FETÖ'nün güçlü olduğu ülkelerin başında Kosova gelir. Kosova'daki FETÖ yapılanmasının temelleri, 1999 yılındaki NATO müdahalesinden sonra atılması tesadüf değildir. Bu ABD'nin Balkanlar'daki soydaş ve Müslüman nüfusun üzerinde etki oluşturmak için, FETÖ'yü kullandığının kanıtlarından biridir. O dönemler, FETÖ'nün devletin içindeki her kurumda etkin olduklarından, her alanda olduğu gibi, Balkanlar'da istedikleri gibi yapılanmaya gidebildiler.
Bunlara izin verilmeyen tek ülke Bulgaristan'dı. İzin vermeyen de o zamanlar soydaşları temsil eden DPS'dir. Bundan dolayı, FETÖ'cüler, DPS'ye karşı Dal'a parti kurdurarak, DPS'nin soydaşların üzerindeki etkinliğini kırmaya amaçlamışlardı. O dönemin Başbakanı, FETÖ'nün desteklediği Dal'ın partisine destek vermişti ki, biz ısrarla bunun yanlış olduğunu defalarca dile getirmiştik. Gelişmeler, aynen dediklerimizi teyit etmiştir. Çevremiz bunu çok iyi hatırlayacaktır. Daha o zaman, niyetlerinin ne oluğunu bildiğimizden dolayı, Dal'ın kurduğu partiye en açık ve net karşıt görüş sergileyenlerin başını çekmiştik. Nitekim FETÖ'nün bu niyeti daha o zaman deşifre edildiğinden Dal, bir türlü başarılı olamadı. Bu konulara tekrar girmeye gerek yok. Zaten bu yönde çok yazılar yazdık. Belki Dal'ın ve hatta onun partisine destek olan, bazı siyasilerin ve bürokratların bile FETÖ'cülere alet olduklarından haberleri yoktu. Belki de varmıştır. Artık herkes kendi yorumunu yapsın...
Ama ne olursa olsun, DPS ile köprülerin atılmasına sebep olan, FETÖ'cülerin yönlendirilmesiyle, tam da bu yanlış yapılan hamleler olmuştur. O güne kadar, her ne kadar DPS'nin başındakilerin aslında kimlere hizmet ettikleri bilinse de, belli dengeler üzerinde ilişkiler devam ettiriliyordu. Neden bahsettiğimizi, o zaman DPS'nin başında olan ve şu anda DOST partisinin Genel Başkanı çok iyi biliyor. Burada, DPS'nin FETÖ karşıtlığının perde arkasından bahsetmek lazım. DPS'nin Rus çıkarlarına hizmet ettiğini artık bilmeyen kalmadı. ABD veya modern adıyla Evro-Atlantik cephe, doksanlı yılların başından itibaren, demokrasiye geçişle beraber, Balkanlar üzerinde hâkimiyet kurdu. Rusya'nın elinde sadece Sırbistan kalmıştı. Bulgaristan, sırasıyla NATO ve AB'ye alınınca, oradaki Evro-Atlantik cephe pozisyonlarını iyice sağlamlaştırmış oldu. Soydaşlarımız konusuna dönersek, o dönemler onları temsil eden parti, daha doğrusu partinin başındaki zat, kimin yanında yer aldığını yukarıda yazdık.
Soydaşlarımız, Balkanlar'ın önemli unsurlarından birisidir. Bundan dolayı, ABD'de Türklerin ve Müslümanların üzerimizdeki etkiyi ele geçirmek için, kendi güdümündeki FETÖ'yü ileri sürdü ki, nitekim bu terörist örgüt, Bulgaristan hariç, diğer Balkan ülkelerinde, şu anda net olarak görüldüğü gibi, inanılmaz etkili durumlara getirildi. FETÖ'nün örgütlenmesine, DPS'nin karşı koyması, Balkanlar'daki ABD-Rusya etki mücadelesi neticesinde ortaya çıkan bir tepkidir. Burada altı çizilmesi gereken konu, soydaşımızın Balkanlar'da en kilit unsurlardan biri olduğunu, el alemin ABD'si ve Rusya'sı, maalesef, bizden daha iyi görüp, ona göre stratejiler geliştirmesidir. Ama bu konularda, özellikle 2011 ‘den sonra, Rusların Balkanlar konusunda yeni güçlü hamleler yaptıklarını ve bizim de ona göre stratejiler geliştirmemiz gerektiği konusunda çok yazdık. Zamanında, kendi stratejilerimizi geliştiremezsek, oyun kurucular arasında değil, sadece piyon olarak, olan biteni izleriz diye çok uyarılarda bulunduk.
Oysa biz Balkanlar'da soydaş nüfusumuzdan dolayı, doğal olarak en etkin oyun kurucular arasında yer almamız gerekiyordu. Ama, maalesef, Balkanlar'la ilgili herhangi bir stratejimiz olmadığından dolayı, durum ortada ve ancak başkalarının kurduğu oyunlara ayak uydurmaya çalışıyoruz...