BAL-GÖÇ ÜZERİNDEN CAMİAMIZA OYNANMAK İSTENEN OYUN

* Yıllarca bizi uyutup durdular. Seçim zamanlarında her partinin içinden her zaman birileri çıktı ve neredeyse taa beş yüz yıl gerilere giderek, kökleri bizim oralara dayandığını, bizlerden biri olduğunu ve bizi en iyi şekilde temsil edeceği konusunda bizi yıllardır avutup durdular. * Bu günlerde yine bazı odakların bizi hedef alan yaklaşımlar sergilemelerinin esas sebebi, camianın ortak akılla hareket etme yönünde olumlu adımlar atmasını görmüş olmalarındandır. * Bal-Göç başkanları her zaman potansiyel siyasi aday olmak zorundadır.

Dr.Gürçay CEM'in çarşamba yazıları...

1.

BAL-GÖÇ ÜZERİNDEN CAMİAMIZA OYNANMAK İSTENEN OYUN

Son zamanlarda camiamıza yönelik medya üzerinden bariz sataşmaların olduğu ortada. Bu saldırılar tesadüf mü, yoksa bilerek ve isteyerek belli amaç doğrultusunda mı yapılmakta?

Hayatta, tesadüf diye bir şey yoktur. Bu saldırıların sebebi, artık bu camianın üzerindeki ölü toprağı atmaya başlamasının ortaya çıkmasındandır.

Başta siyaset kurumu olmak üzere birçok çevrenin hesaplarını alt üst edebilecek bir devin uyanması buraları rahatsız etmesindendir.

Yıllarca bizi uyutup durdular. Seçim zamanlarında her partinin içinden her zaman birileri çıktı ve neredeyse taa beş yüz yıl gerilere giderek, kökleri bizim oralara dayandığını, bizlerden biri olduğunu ve bizi en iyi şekilde temsil edeceği konusunda bizi yıllardır avutup durdular.

Ve bizi siyasetten uzak tutmak için hep aynı numarayı kullandılar.

"Bal-Göç siyasallaşıyor mu?"

" Bal-Göç şu veya bu partinin arka bahçesi mi oluyor?"

Biz de yıllarca bu ithamlardan uzak durmak için, kimsenin arka bahçesi olmadığımızı göstermek için çırpınıp durduk ve hep aynı hatayı yaparak adamların oyununa geldik. Adamların istediği tam da buydu. Camiamızı siyasetten uzak tutmak...

Çünkü bizim muazzam potansiyelimizin çok net farkındaydılar ve bir defa oralarda hakimiyet kurduğumuzda, ki bunun için gerek nitelik, gerek sayısal bakımdan fazlasıyla potansiyelimiz de mevcut, bir daha asla bu hakimiyeti elimizden alamayacaklarını da biliyorlardı.

Korkuları budur. Bizi göz boyamak için hep göstermelik düşük profilli yerlerde tuttular. Ama asıl karar verici mekanizmalarda hep kendileri oturdu.

Bu günlerde yine bazı odakların bizi hedef alan yaklaşımlar sergilemelerinin esas sebebi, camianın ortak akılla hareket etme yönünde olumlu adımlar atmasını görmüş olmalarındandır.

Ancak artık bu camia bu oyunlara gelmeyecek kadar olgunlaşmıştır. Artık bu camia onun bunun sözlerine bakarak hareket edecek değil. Hele ki camiamızı içkici berduş ve kumarcı gibi gösteren bazı soytarıların dediklerine göre hareket edecek hiç değil. Ancak bu tür yavşak satılmış kalemlere aramızdan teşekkür edenlerin olması da bayağı düşündürücüdür. Aralarında nasıl bir ilişki varsa artık. Çıkar ilişkisi mi, aşk ilişkisi mi? Zamanla ortaya çıkar nasılsa...

Şimdi camiamızda topyekün, kanaat önderlerinden STK yöneticilerine, iş adamından esnafına, memurundan işçisine kadar, kısaca her kesimde artık birlik beraberlik yönünde gelişmeler yaşanmaya başlayınca, hemen bu tür satılmışlar devreye sokulmaya başlandı yine.

Neymiş? "Bal-Göç siyasallaşıyormuş?" "Bal-Göç bilmem hangi partinin arka bahçesi oluyormuş?" "Bal-Göç kaynıyormuş?"

Yemezler! Camiamız emin adımlarla birlik beraberlik istikametinde yürümektedir. Bu konuda bir kaç aykırı ses olmasına rağmen, bu defa bu yürüyüşü kimse engelleyemeyecektir.

Camiada her zaman, kendi çıkarlarını ön planda tutma gayreti içinde, onun bunun gazına gelip aykırı ses çıkmıştır. Birlik beraberlik içinde hareket etmemizi engellemek için aramızdan her zaman nifak sokacak birilerini buldular.

Ama bu defa fark şu ki, camiamızın ezici çoğunluğu bu seslerin nereden çıktığını ve amaçlarının ne olduğunun farkında olduğundan, bunların çok büyük bir önemi olmayacaktır.

Artık bu camia kendi geleceğini kendi ellerine alacaktır. Sadece yerelde değil bu camiada ülkeyi yönetecek potansiyel vardır ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştıracak yegane kudret de yetişmiş, çağdaş ve donanımlı kadrolarla camiamızdadır.

Evet ! Camiamıza saldırılar tesadüf olmadığı ortada da, bu tür saldırıları yapanlar şunun farkında değil ki, bunu yaparak bizi daha da çok kenetlemekteler.

2.

BAL-GÖÇ BAŞKANLARI HER ZAMAN POTANSİYEL SİYASİ ADAY OLMAK ZORUNDADIR

STK'ların kuruluş amaçları yardım ve dayanışmadır. Ancak bu yardım ve dayanışma karar vericilerin arasında yer alınca çok daha etkili oluyor. Bundan dolayı STK yöneticilerinin her birinin gerek siyaset, gerek bürokraside üst makamlarda yer almak için potansiyel aday olmak zorundadır.

Yüksel Özkan siyasete girdi de kötü mü oldu? Girme şekli tartışılır, tartışılmaz o ayrı konu ama onun meclise girmesi ve muhalefet milletvekili olmasına rağmen birçok sıkıntımızın çok daha güçlü şekilde duyulmasını sağlamıştır.

Bizim buralara gelmemiz her zaman birilerini tedirgin etmiştir ve bizi engellemek için her şeyi yapmışlardır.

Bal-Göç başta olmak üzere, bizim derneklerimizi zaman zaman şu veya bu partinin arka bahçesi olmakla suçladılar.

Ama bundan sonra karar vericilerin arasında olmak için elimizden gelen gayreti özellikle göstereceğiz ve STK'larımızdaki her yönetici, özellikle siyasete girmek için potansiyel aday olmak zorundadır.

Aramızdan bazılarının da STK yöneticilerinin siyasetten uzak durmaları gerektiği sözlerine itibar edilmemeli. Bunlar tam da bizi karar verici mekanizmalardan uzak tutmak isteyenlere hizmet edenlerdir.

Yukarıda da söylediğimiz gibi, bir STK'nın esas görevi yardım ve dayanışma ise, bu yardım ve dayanışmayı karar verici pozisyonlarda yer alarak çok daha etkin sağlanabilmektedir.

Kaldı ki STK'lar, bütün dünyada siyasetin bir alt ligidir. Bir STK yöneticisinin siyasete girmesi kadar doğal bir şey olamaz, ki saydığımız sebeplerden dolayı özellikle de girmelidir...

Dr. Gürçay CEM

Bakmadan Geçme