ARNAVUTLUK'TAKİ BULGARLAR, BULGARİSTAN'DAKİ TÜRKLER
Bugün (11 Mayıs) Teklas Bulgaria şirketinin Kırcaali'deki yeni yatırımlarının açılış törenine Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy da, davet üzerine katılarak bir konuşma yapmıştır.
Dost, komşu ve müttefik Bulgaristan'da Teklas Bulgaristan gibi birçok Türk yatırımının bulunmasından duyulan memnuniyetin vurgulandığı konuşmada, Türk yatırımcılarının genel olarak Bulgarcanın yanısıra Türkçe'yi de iyi şekilde okuyup yazabilen Bulgaristan vatandaşlarına duydukları ihtiyaç da dile getirilmiştir. Konuşmanın bu bölümünün 'Türkiye Büyükelçisi Bulgaristan'da zorunlu Türkçe eğitimi istiyor' şeklinde çarpıtılarak, yankı bulmasından üzüntü duyulmaktadır.
PAYLAŞ
ARNAVUTLUK'TAKİ BULGARLAR, BULGARİSTAN'DAKİ TÜRKLER
Bugün (11 Mayıs) Teklas Bulgaria şirketinin Kırcaali'deki yeni yatırımlarının açılış törenine Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy da, davet üzerine katılarak bir konuşma yapmıştır.
Dost, komşu ve müttefik Bulgaristan'da Teklas Bulgaristan gibi birçok Türk yatırımının bulunmasından duyulan memnuniyetin vurgulandığı konuşmada, Türk yatırımcılarının genel olarak Bulgarcanın yanısıra Türkçe'yi de iyi şekilde okuyup yazabilen Bulgaristan vatandaşlarına duydukları ihtiyaç da dile getirilmiştir. Konuşmanın bu bölümünün “Türkiye Büyükelçisi Bulgaristan'da zorunlu Türkçe eğitimi istiyor” şeklinde çarpıtılarak, yankı bulmasından üzüntü duyulmaktadır.
Bundan sadece birkaç saat sonra, sanki birileri ülkenin milli güvenliğini kökünden sarsmış gibi, çeşitli siyasi parti temsilcilerinin reaksionları hiç gecikmedi.
İlk önce Boyko Borisov buyurdu;
"Büyükelçinin, böyle bir tören esnasında, bu konuya değinmesi, sanırım görevi dışıdır..."
Arkasından Korneliya Ninova döktürdü;
" Bunu kabul edemeyiz, içişlerimize müdahale olarak sayarız..."
Aşırı milliyetçi avrodeputat Angle Cambazki'nin tepkisi daha sertti;
"Ankara'nın istemini küstahça buluyoruz. Avrupa Parlamentosu'na katılacak olan siyasi partileri, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkmalarını isteyeceğiz..."
Bunca öfke dolu söylemden sonra, bizler de birkaç kalem edelim.
Şahsen ben, orta okul eğitimimi 1972 yılında bitirdim ve sekiz yıl boyunca, diğer dillerin yanı sıra, anadilimiz Türkçeyi de mecburi olarak okudum.
Eğer, yanılmıyorsam, 1878 yılındaki Osmanlı - Rus Savaşı'ndan sonra, 1972 yılına kadar hiç kesintisiz Bulgaristan'daki resmi okullarda bizim dilimizde dersler verilmiştir.
Bu yıldan sonra, ülkedeki çeşitli azınlıklara karşı zaten her türlü kıyımlar ve yasaklar dönemi başlamıştı.
Tabi ki, komünistlerin bütün zorbalıkları ve işkenceleri, 1989 yılı sonunda son buldu...
Lafın kısası, tam 84 yıl boyunca, bizim anadilimizi kimse dert edinmemişti, ta ki, şimdiki bu çatlar seslere kadar.
Galiba, bazı siyasi ve oligarşik çevreler, kendilerine ömür boyu biçilen statükoyun elden kayacağını anlıyorlar...
Geçen gün, Dış İşleri Bakanı Ekaterina Zaharieva, Arnavutluk'ta ulusal azınlık statüsüne kavuşmuş Bulgar çocuklarının eğitimi için, öğretmenler gönderileceğini açıklamıştı
Anlaşıldığı kadarı, sadece yurt dışında yaşayan Bulgarların ulusal azınlık statüsü ve anadilde eğitime kavuşma hakları bulunuyor...
Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Birliğine üye olarak alınsın veya alınmasın ama Bulgaristan'daki Türk çocukları, anadillerini mutlaka öğrensinler...