ANKARA İLE OLAN ORGANİK KARDEŞLİK BAĞIMIZ
Bulgaristan'daki Türk toplumu, acilen kendi sorunlarının çözümünü bekliyor. Ama bu sorunlar, kaotik ve atıl durumdan çıkarılıp, sistematik olarak bir yerde düzenlenmeli. Bunu sadece bir siyasi partinin yapamayacağına göre, ülke bazında belki de bir siyaset üstü Milli Türk Kurultayı düzenlenmeli ve önümüzdeki çözüm yolları belirlenmeli. Bizin henüz bir yol haritamız çizilmedi.
ANKARA İLE OLAN ORGANİK KARDEŞLİK BAĞIMIZ
Bir okuyucumuz, DOST partisi Genel Başkanı Lütfi Mestan'ın son Ankara ziyaretiyle ilgili bize şu soruları yönlendirdi;
"Sayın M. Topçu, Lütfi Mestan Ankara'da kimlerle görüştü ve bizler Bulgaristan'da yaşayan Türk ve Müslümanlar için ne gibi çözümler üretildi? Yazarsanız, sevinirim. Ama isim isim, ayrıca görüşülen konu ve çözümleri da anlatınız.
Ben kendi adıma değil, herkes adına soruyorum. Bizim seçmen olarak bilgi alma hakkımız vardır. Türkiye'de kimlerle ve ne hakkında görüşmeler oldu ve biz Bulgaristan Müslümanları ve Türkleri için ne gibi yardımcı olacak çalışmalar yapıldı. Çok şey mi istiyoruz..."
Bu soruların cevapları tabiatıyla hepimizi ilgilendirmekte. Aslında ortada gizli ve Bulgaristan'ın aleyhine bir durum yok. Sayın Lütfi Mestan'ın dost Ankara'ya her gelişinde onu muhatapları en yüksek seviyedeki çeşitli devlet ve siyasi partilerin yöneticileri olmakta. Keşke başka Bulgarstanlı genel siyasi parti yöneticileri de daha sıkça başkentimize uğramış olsa...
Bilindiği gibi Bulgaristan'daki Türk toplumu ve Türkiye Cumhuriyeti arasında organik bir kardeşlik bağ yatmakta. Türkiye tarafından bu bir karşılıksız sahiplenme ve destek olma durumudur.
Sadece küçük bir örnek. Yıllar boyu, Türkiye bizim Başmüftülük kadrolarının milyonlarca dolar tutarındaki maaşlarını ödedi, cami ve mesçitlerimizi onardı. Ama son dönemde görüldüğü gibi, bu birilerinin gözüne fena şekilde battı.
Bulgaristan'daki Türk toplumu içinde, Türkiye her zaman bir Anavatan olarak sevilir ve sayılır. Vaktin birinde Kıbrıs olayı patlak verdiğinde, Varna ilinin Ezerovo köyünün Türk sakinleri bir sabah köy meydanına toplandılar ve topyekun Kıbrıs savaşına gönüllü olarak katılmak için imza topladılar. İşte bu kadar değerli ve kıymetlidir Türkiye bizim için...
Sayın Lütfi Mestan, kimlerle görüşüyor? Genelde Ak Parti ve MHP yöneticilerinin kapıları onun için her zaman açık. İktidar partisi bizim bütün projelerimize, hele kültürel alanı kapsayan etkinliklerimize, destek çıkmaya hazır. Ama bizim fazla bir inisiyatifimiz olmadığı da aşikar. Sözün kısası, güçlü bir iktidarın sunacağı nimetlerden toplum olarak yararlanamamaktayız. Bunu adeta beceremiyoruz.
Geçen sene, Türkiye bize istisnai vatandaşlık hakkı tanıdı. Bunun ne anlama geldiğini bizlere toplum olarak yeterince anlatmadılar bile. Bugün her Bulgaristan Türkünün, ülkesinde yaşamasına rağmen, Türkiye vatandaşlığına geçme hakkı bulunuyor. Bu da Türkiye vatandaşlarının bütün haklarına sahip olmak anlamını taşımakta. Ayrıca her Bulgaristanlı Türkün, Türkiye'deki sağlık sistemine dahil olma imkanı açıldı. Cüzi bir aylık miktar karşılığında, herkes gelip Türkiye'deki sağlık kurumlarından yararlanabilir. Ayrıca üniversite çağındaki gençlerimiz de buradaki üniversitelere kayıt yaptırabilir, ücretsiz ve burslu bir şekilde yüksek eğitimlerini tamamlayabilirler.
Bilindiği gibi, DOST partisi daha yeni kurulmuş bir siyasi oluşum. Ülke çapında ve göçmen camiası arasında henüz teşkilatlandırmasını bitirmemiş, üye ve sempatizan kitlesini yeterince güçlendirmemiş. Bu sebepten dolayı DOST, Türkiye'deki siyasilerden, organizasyon ve siyasi hamle tecrübesini zenginleştirebilir.
Evet, doğrudur, Bulgaristan'daki Türk toplumu, acilen kendi sorunlarının çözümünü bekliyor. Ama bu sorunlar, kaotik ve atıl durumdan çıkarılıp, sistematik olarak bir yerde düzenlenmeli. Bunu sadece bir siyasi partinin yapamayacağına göre, ülke bazında belki de bir siyaset üstü Milli Türk Kurultayı düzenlenmeli ve önümüzdeki çözüm yolları belirlenmeli. Bizin henüz bir yol haritamız çizilmedi. İlk önce, kendi devletimiz çapında problemlerimizin giderilmesi için çareler aramalıyız. Sonuçta, bizim dini ihtiyaçlarımız içine gereken finansal kaynaklar neden Türkiye tarafından karşılansın. Aslında bu görev bizim Bulgaristan devletine düşmekte. Bizim siyasilerimiz ilk önce buna çözüm bulmalı. Tabi ki, bu müftülük kazusunun dışında bizin daha bir sürü başka sorunlarımız da bulunuyor.
DOST partisinden ve Lütfi Mestan'dan bizim çok büyük beklentilerimiz ve umutlarımız bulunmakta. Boş uğraşılarla zaman kaybedecek değiliz. Artık bu Ankara ziyaretleri de bir şekilde semeresini vermeli. Yani bizim de iyi sonuçlara kavuşma hakkımız bulunmakta.
Ankara ziyaretlerinin sonuçları için, halkımızı bizzat Sn. Lütfi Mestan bilgilendirmeli ve aydınlatmalı diye düşünüyorum.
Mümin TOPÇU