AÇIK VE ŞEFFAF OLUNUZ -1.
Yeni parti kurulduğundan beri, arkadaşlarımızla beraber hep destek verdik. Destek vermemizin sebebi de, bu yeni oluşumun sıradan sistem partisinden öte, dava partisi iddiasıyla ortaya çıkmasıdır. Desteğimiz, kardeşlerimizin ve ülkemizin çıkarlarını en iyi şekilde koruyacağına, bunun ötesinde Dinimizi, Dilimizi, Kültürümüzü ve özetle varlığımızı korumak adına faaliyet göstereceğine inandığımız içindir. Ve desteğimiz bir partiye destekten çok öte - davamıza destektir. Bu parti bir davayı temsil ettiği için insanımızla, devletimizle arkasındayız. Bu dava, kimsenin ipoteği altında değildir.
AÇIK VE ŞEFFAF OLUNUZ -1.
BAŞKANIN DÖNÜŞÜ YETMEZ - AMA “EVET”
Büyük umut ve beklentilerle kurulan ve Bulgaristan'daki Türklerin çıkarlarını koruma vaadiyle yola çıkan DOST partisi, camiamızda beklenenin çok üstünde ilgi ve destekle karşılanmıştı.
Ama zaman içinde izlenen yanlış politikalar ve bundan öte, parti yönetiminde bazı kişilerin hal ve tavırları,kısa sürede partiye destek verenler nezdinde hayal kırıklığına dönüştü ve bu gün bakıldığında parti bitkisel hayata girmiştir. Bu duruma gelinmesinde, kuşkusuz en büyük pay parti üst iradesinin bazı konularda ve bazı kişiler hakkında gösteremediği kararlı tutumdur. Süreci iyi yönetememiş, gelişmeleri iyi analiz edip, zamanında gerekli müdahalelerde bulunamamıştır. Adeta yönetimdeki bir kaç kişinin esiri olmuştur. Bu duruma düşmesinin kuşkusuz bazı sebepleri vardır.Bu konuda başka zaman daha ayrıntılı yazarız.
Başkanın önünde iki seçenek olduğunu buradan bir çok kez yazmıştık:
Ya bu insanlara liderlik edecek ve efsane olacak, ya da hain olarak anılıp, yok olup gidecek diye.
Bunun dışında parti kurulduğundan beri, partinin şu anda bulunduğu durumu çok önceden gördüğümüz için buradan sayısız uyarı yazısı yazmıştık ki, o zamanlar bazı arkadaşlar bizi tenkit bile etmişti, parti aleyhtarlığı yapıyoruz diye. Ama bugün baktığımızda yapılan uyarıların aynen tecelli ettiğini görüyoruz.
Bu yazılardan özellikle doğrudan genel başkana hitaben daha 04.03. 2017 tarihinde, yani 26 Mart genel seçimleri öncesi yazdığımız bir yazıyı bu günkü konumuzu tamamladığı için bir defa daha hatırlatmak isteriz.
Lütvi MESTAN'A AÇIK MEKTUP
Sayın, Genel Başkan!
Bu yazıyı özellikle seçimlerden önce yazmak istedik. Amacımız, camiamızda baş gösteren ve her geçen gün daha da artan bazı rahatsızlıkları çok geç olmadan gündeme taşımaktır.
Gündeme taşıyalım ki, tedbir alınsın. Alınsın da bu rahatsızlıklar seçim sandığına mümkün olduğunca az yansısın. Yeni parti kurulduğundan beri, arkadaşlarımızla beraber hep destek verdik. Destek vermemizin sebebi de, bu yeni oluşumun sıradan sistem partisinden öte, dava partisi iddiasıyla ortaya çıkmasıdır.
Desteğimiz, kardeşlerimizin ve ülkemizin çıkarlarını en iyi şekilde koruyacağına, bunun ötesinde Dinimizi, Dilimizi, Kültürümüzü ve özetle varlığımızı korumak adına faaliyet göstereceğine inandığımız içindir. Ve desteğimiz bir partiye destekten çok öte - davamıza destektir. Bu parti bir davayı temsil ettiği için insanımızla, devletimizle arkasındayız. Bu dava, kimsenin ipoteği altında değildir.
Bu davamıza zarar gelmesini arzu etmediğimiz için, arkadaşlarımızla bazı uyarılar yapma gereği duyduk. Hele birileri bulundukları pozisyonlarını şahsi menfaatleri için kullanmaya kalkışmaları asla kabul edilemez. Bu durum camiamızda ciddi sıkıntılar yaratmakla beraber, seçimlere olumsuz yansıyacağı aşikardır. Belli kişiler, soydaşımızın tepkisini çekmekle beraber, bunların en büyük zararı yeni kurulan partiye karşı duyulan o ilk heyecanı yok etmeleri olmuştur ve bu ilk heyecan yerini hayal kırıklığına bırakmak üzeredir. Özellikle seçimlerde alınacak başarısız bir sonuçta, bu hayal kırıklığı çok daha yıkıcı olacaktır. Kimse kusura bakmasın!
Davanın zarar görmesine kimse izin vermez. Bundan dolayı sizden beklentimiz; olaylara el koymanız ve gerekli tedbirleri almanızdır. Yoksa bu kişiler zaten tasfiye edileceklerdir.
Bizim tıpta kangrene dönüşen bölgeler kesilip atılır. Yoksa bünye mevta olur.
Kim olursa olsun, zamanında cesurca müdahaleler yapılmadığında nice örgütler, hükümdarlıklar ve imparatorluklar yok olup gitmiştir. Tarih bu tür örneklerle doludur. Kimse vazgeçilmez değildir. Kim olursa olsun. Yanlış yapan için gereği yapılmalıdır. Ama asıl vurgulamak istediğimiz, birilerinin buradaki belli kişilerle beraber, kendi çıkarlarından öte, asıl hedefleri sizin koltuğunuzdur.
Seçimlerin arifesinde, bu konularda fazla derine girmeye gerek yok. Sadece şunun altını çizelim ki, bu bağlamda birileri sizi başarısız göstermek adına, partinin barajı geçmesini gerçekten istiyor mu acaba? Bu değerlendirmeler seçimlerden sonra ayrıca zaten yapılar. Ancak bu seçimlere kadar sizin de bazı konulara el koymanız elzemdir. Yukarıda da dediğimiz gibi ; başından beri DOST'un yanındayız. Ama hangi DOST'un?
Açık, şeffaf ve dürüst değerler üzerine temelleri atılmış DOST'un. Temellerle ilgili de sorunlar var, bunlar da daha sonra konuşulur.
Buradan birçok DOST yazısı yazdık. Bunlardan bir çoğu dostane uyarılardı. “Yola çıktıklarınızı, yolda bulduklarınıza değişmeyin, yoksa yolunuzu da kaybedersiniz, dostunuzu da” dedik. “Yeni oluşumlarda atılan temeller çok önemli, buna dikkat edilmezse üzerine kurulan yapı çöker” dedik. Hep açık ve net konuştuk. Her zaman gerçek bir dost gibi, gerçekleri çekinmeden söyledik. Ama özellikle; “Acı söylenmeyen yerde acıyı tatmak kaçınılmazdır“ konusuna vurgu yaptık, değil mi?
Bu cümleyi seçimlerden sonra hatırlamamak için, şimdiden hatırlatalım dedik.
Gürçay CEM