Akşehir Muhacir Pazarı

*** Muhacir pazarları, halkı yeni yiyeceklerle tanıştırdı ve bu yiyeceklerin daha fazla kullanmasını sağladı. Örneğin bamya Akşehir'de muhacir pazarlarında boy gösterdi ve halkın onu tanımasını ve tercih etmesini sağladı. Yine zeytin ve zeytinyağı daha çoğunlukla bu  tür pazarlardaki tezgâhlarda yer aldı.

Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Balkanlar'dan göç edenler, dede-baba yurdu dedikleri Konya’ya ve ilçelerine gelip yerleşmişlerdi.

Bu geliş sırasında memleketlerindeki bazı gelenek ve göreneklerini Anadolu’ya taşımışlardı. Hatta pazarlarını bile.

Bir de 1923 yılında yapılan mübadele esnasında büyük göç olayı yaşanmıştır. Bunun sonucunda göçmenlerin büyük bir bölümü yine Konya’ya gelmiş ve buraya yerleşmiştir.

Bu göçten Akşehir’de nasibini almış, şehrin içerisine ve bazı köylerine yeni göçmenler yerleştirilmiştir. Muhacirler, geldikleri yerlerden gelenek ve göreneklerinin yanı sıra bazı kültürleri de Anadolu’ya taşımışlardı. Bu kültürlerin en başında giyim ve yemek kültürü gelmekteydi. Kendi giysilerini temin edebilmek ve yapacakları yemekleri için malzeme teminini sağlayabilmek amacıyla “Muhacir Pazarı” olarak isimlendirilen semt pazarları kurmaya başlamışlardır.

En büyük Muhacir Pazarı, Konya’nın Şekerfuruş Mahallesinde kuruluyordu. Bunu kuran genellikle Selanikli muhacirlerdi. Pazar sonradan Zindankale’ye, daha sonra da Söylemez Türbesi’nin batısında bugünkü yerine kaldırılmıştır.

Akşehir’e yerleşen Balkan ve diğer göçmenler burada da semt pazarı kurmaya başlamışlardı. Öncelikle Akşehir’de Muhacir Pazarı, pazar günleri kurulmaya başlanmıştı. Oysa Akşehir’in semt pazarı günü perşembeydi. Pazar günü ilk olarak bazı sokak aralarına küçük çapta kurulan bu pazarlar zamanla büyüdü. Burada satılan malzemeler herkes tarafından kullanılmaya başlanınca muhacir pazarı olmaktan çıktı ve genel bir semt pazarı oldu. Zamanla çalışanların daha rahat alışveriş yapabilmeleri için Akşehir’de pazar günleri kurulan bu pazarlar çeşitli semtlerde birden fazla kurulmaya başladı.

Muhacir pazarları, halkı yeni yiyeceklerle tanıştırdı ve bu yiyeceklerin daha fazla kullanmasını sağladı. Örneğin bamya Akşehir’de muhacir pazarlarında boy gösterdi ve halkın onu tanımasını ve tercih etmesini sağladı. Yine zeytin ve zeytinyağı daha çoğunlukla bu  tür pazarlardaki tezgâhlarda yer aldı.

Muhacirlerin kendilerine özgü ekmeği ve tatlıları vardı. Bunları yapabilmek için malzemelerini pazardan karşılıyorlardı. Balkanlar'dan gelen göçmenler, bu ürünlerin kullanılmasının artmasını ve diğer pazarlarda da yer almasını sağlamıştır.

Göçmenler, Anadolu’ya geldiğinde yöresel giysilerini giymeye devam ettiler. Genellikle çok renkli ve parlak tonlardaki bu giysilerinin kumaşlarını muhacir pazarlarından karşılıyorlardı. Bu elbiseleri dikenler her yöreye özgü nakışları giysilere işliyorlardı.

Muhacirler zaman içerisinde topluma adapte olunca muhacir pazarları da anlamını yitirdi ve sıradan pazar haline geldi. Zamanla bu pazarlardaki satıcılar ve alıcılar değişti. Sadece ismi kaldı yadigâr.

Ahmet BALKAN

Bakmadan Geçme