19 MAYIS VE ÖNÜMÜZDEKİ TEHLİKE
Bu sert siyasetin devam etmesi halinde, 3-5 seçim sonra Bulgar Parlamentosunda Türk Partisi olmazsa, kimse şaşırmasın… Milletin en büyük sorunu ekonomiyken, üzerinde baskı hissetmezken, dilini ve dinini yaşıyorken kimse kusura bakmasın bu siyaset tarzı iş yapmaz… Ülke istikrarı ve ekonomik istikrar, Türkler için de, Bulgarlar için de, Pomaklar, Çingeneler için de öncelikli durumlardır. Bu sert siyasetten sıyrılan, kutuplaştırıcı olmayan, proje üretebilen siyasi partiler, önümüzde ki süreçte daha güçlü olacaktır.
19 MAYIS VE ÖNÜMÜZDEKİ TEHLİKE
Bu tarihin, Bulgaristan Türkleri için farklı bir anlamı daha var.
Bulgaristan’da komünist rejimin yıkılmasına neden olan olaylardan biri de, 19 Mayıs Cebel ( Şeyh Cuma ) direnişidir.
O nedenle Cebel ( Şeyh Cuma ) Belediyesi her yıl aynı tarihte bu direnişi, gazileri ve şehitleri anmak için çeşitli etkinlikler düzenler. Ayrıca bugün, Cebel Günü olarak ta kutlanır.
Bu yıl ki etkinliklere, Bulgaristan’da iki Türk partisinin olmasından dolayı, maalesef, gene siyaset bulaşmıştır.
Bazı tespitlerimizi sıralayalım;
- Şapkalı ve bayraklı siyaset anlayışının devam etmesi…
- Türkler’in, kendi aralarında Cebel meydanında huzursuzluk çıkarmaması için, daha önce hiç görmediğimiz kadar polis ve jandarmanın görevlendirilmesi…
- Siyasi parti liderlerinden birinin amigoluğa soyunması. ( Bence küme düşme hattında olan Bursaspor’a faydalı olabilir.)
- O günlerde (1989 öncesi) Türk olmanın ve Türkçe konuşmanın zorluklarından bahsedip; sonrasında üç tane gencin ‘’Don’t worry be happy ‘’ şarkısını söylemesi…
- Platformda konuşma yapan kişilerin yuhalanması…
- Bazı konuşmacıların kullandıkları söylem ile ortamı daha da germeleri. ( Bana sorarsanız sınıf başkanı bile yapmam bunları.)
- Daha birçok olumsuzluğu barındırdı bu yıl ki 19 Mayıs etkinlikleri.
Evet, sizler bindirilmiş kıtalar ile kendinizi güçlü göstermek istiyor olabilirsiniz, fakat Özgürlük Meydanı'na gelen herkesin yüzünde bir memnuniyetsizlik vardı…
Tedirginlik, hoşnutsuzluk, bıkkınlık…
Maalesef, bu tür olaylar Türkleri, kendi siyasi partilerinden uzaklaştırıyor…
Bu sert siyasetin devam etmesi halinde, 3-5 seçim sonra Bulgar Parlamentosunda Türk Partisi olmazsa, kimse şaşırmasın…
Milletin en büyük sorunu ekonomiyken, üzerinde baskı hissetmezken, dilini ve dinini yaşıyorken kimse kusura bakmasın; bu siyaset tarzı iş yapmaz…
Ülke istikrarı ve ekonomik istikrar, Türkler için de, Bulgarlar için de, Pomaklar, Çingeneler için de öncelikli durumlardır.
Bu sert siyasetten sıyrılan, kutuplaştırıcı olmayan, proje üretebilen siyasi partiler, önümüzde ki süreçte daha güçlü olacaktır.
Erdoğan DOĞU