Ne BGF'ymiş? Reorganizasyon şart! - Op. Dr. Gürçay CEM

Ne BGF'ymiş? Reorganizasyon şart!


Haftalardır bahsediyoruz. BGF kongresinde, Bal-Göç' ün iradesi göz ardı edilerek saygısızlık yapıldı.

BGF, Bursa merkezli bir federasyon ve bünyesindeki esas güç Bursa Bal-Göç olmasına rağmen ve doğal olarak BGF Genel Başkanının Bursa Bal-Göç'ün Genel Başkanının olması gerekirken, bu defa temayüllere aykırı olarak birileri operasyon düzenlemeye kalkışarak, üstelik hırsızdan mal kaçırır gibi, gizli kapaklı bir organizasyonla yönetimi, kendi bildikleri gibi dizayn etmeye kalkıştılar...

Ama bunu yapanlar şunu anlayamamışlar ki, en büyük zararı yine bu oyunun içinde olanlar görecekler, en çok da başkan olma amelleri içinde olan kişi.

Ne dediğimizi şu an için anlamalarını beklemiyoruz, önemli de değil. Nasılsa ileriki süreçte ne demek istediğimiz çok net anlaşılacaktır; fakat diğer yandan BGF'nin bu kadar gündeme gelmesi çok da iyi oldu.

Her şeyde vardır bir hayır, dimi? Yapılan bu saygısızlık BGF'nin tartışılmasına sebep oldu. İyi de oldu! 

Zira mevcut yapısıyla ne kendine, ne camiamıza zerre kadar faydası yok. Birbirinden kopuk üye dernekleriyle, hantal yapısından dolayı ne doğru dürüst toplantılar yapılabiliyor ne de etkili faaliyetler düzenlenebiliyor...

Zamanında büyük katkıları olmuş; ama dernek ve federasyonlar çoğalınca efektif olmaktan çıkmış bir BGF var karşımızda.

BGF, kendi içinde yeni bir düzenlemeye gitmeli. Bünyesine kendi bölgesinden dernekler katarak daha dinamik bir yapıya kavuşmalı. Bunu yıllardan beri, yöre dernekleri ilk kurulmaya başlandığından beri söyleyip duruyoruz. Kurulan yeni derneklerin federasyon bünyesine alınması gerektiğini ve bu şekilde camiamız birlik beraberlik içinde çok daha etkin olacağını anlatmaya çalıştık...

O dönemler, bu konuyu rahmetli Ahmet Kahraman ile birçok kez gündeme getirip önermiştik. O günlerde Filibeliler Derneği'nin başında olan Remzi Abdioğlu, bu durumlara şahittir. Önerilerimiz kabul görmeyince, bizler de Göç-Türk Federasyonu'nu kurmuştuk. Önemli faaliyetlere imza da atmıştık. Siyaset kurumu da büyük destekler vermişti. Ancak bu desteğin arkasında camiamızın içinde bölünme yaratmak olduğunu anladığımızda, federasyonun faaliyetlerini pasife almıştık.

Amaç, camiamızın birlik beraberliği ise ortak çatı kuruluşları altında toplanmak elzemdir. Anlatmak istediğimiz, artık federasyonların üye dernekleri aynı bölgeden olma gereğidir. Aynı bölgeden olmalı ki daha proaktif ve etkili olabilsinler.

Tabii ki, BGF'nin delege yapısı da değiştirilmeli, şu andaki delege yapısı adil olmaktan çok uzak. Derneklerin üye sayılarına göre delege belirlenmeli; fakat doğal olarak kamu yararına dernek olduğu için kontrol Bal-Göç'te olacak şekilde düzenlenir tüzük, toplam delege sayısının en az yarısı Bal-Göç Derneği'ne ait olabilir veya farklı seçenekler de konuşulabilir...

Aklın yolu birdir derler. BGF'nin, Bursa veya Yalova gibi yakın bölgelerdeki derneklerden oluşması çok daha efektif olur.

BGF'ye üye İzmir ve İstanbul'daki dernekler, kendi bölgelerinde ayrı bir federasyon yapılanmasına gitmeli, ki böyle bir yapılanma oluşturulabilecek kadar fazlasıyla göçmen derneklerimiz var her iki şehirde de.

BGF'ye üye Yalova'daki dernek federasyonda kalabilir. Kocaeli'deki dernek İstanbul'da oluşturulacak başka bir federasyona üye olur. İzmir de ayrıca farklı bir federasyon oluşturur.

Bu şekilde çok daha sağlıklı ve operasyon potansiyeli çok daha yüksek yapılar oluşturulur. Bunların çatı kuruluşu da zaten var olan konfederasyon, yani BRTK olur...

Bu yapılanma eninde sonunda bu şekilde olacaktır. Bugün değilse yarın; çünkü mevcut durumda, sınırlı etkisinden dolayı BGF'nin zaten uzun süre yaşama şansı yok.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!