Balkanlar'da soydaşlarımızın en yoğun nüfusa sahip oldukları ve en uzun süre birlik beraberliklerini korumayı başardıkları ülke Bulgaristan'dır. Diğer Balkanlar ülkelerinde, kendi aralarında çok daha önceden bölünmüşler ama son dönemde Bulgaristan'da da aynı durumlar yaşanmakta.
Totaliter rejim yıkıldıktan sonra Türklerin haklarını korumak için kurulan sözde partinin zaman içinde anlaşıldı ki asıl misyonu bu değilmiş. Bizim varlığımızı Balkanlar'da istemeyen ve her zaman bizleri asimile etmek isteyen güçlerin amellerine hizmet ettiğini öğrenmeyen kalmadı. Birlik ve beraberlikler önemlidir. Bir topluluğu bir araya getiren ve birlikte tutan ortak ilkeler ve hedefleridir. Bu bozulduğunda birliğin gerekçeleri de ortadan kalkmış olur. Dürüstlük, ahlak ve sadakat gibi evrensel ilkelerin yok olması da aynı şekilde birlikteliklerin bozulmasına etkendir. Üzerine kurulan temeller sarsıldığında birlikteliklerin bir anlamı kalmaz. Anlatmak istediğimiz her şart ve koşulda birlik ve beraberlik içinde olunamaz.
Bulgaristan'daki Türklerin bölünmesine ciddi sebepler var ki bunlar yaşanmıştır. Onları temsil etme iddiası ile kurulan DPS'nin (Hak ve Özgürlükler Hareketi) faaliyetlerinde zaman içinde beklentiler ile gerçeklerin arasında büyük ve bağdaşmayan geçişmeler olduğu anlaşılınca kopmalar kaçınılmaz olmuştur. İlk aşamada bu kopuşları çok önemsemeyen DPS yönetimi, gidenlerin hiç bir şekilde geri dönmediğini görünce olayın ciddiyetini nihayet anlamış olacak ki seçmeni geri getirmek için değişik hamleler yapmakta. Kopanların önemli çoğunluğu yeni kurulan DOST partisine gidince, bu partiye karşı ellerindeki bütün enstrümanlarla yüklenmişlerdi. Partiyi güçsüzleştirince, gidenlerin geri geleceği saflığına düşmüşlerdi.
Oysa ki onları buradan meselenin DOST olmadığını, mesele DPS karşıtı kitle olduğu konusunda çok uyarmıştık. Yani DOST'a zarar vererek gidenleri geri getiremeyeceklerini anlatmaya çalışmıştık, ki zaman bizi haklı çıkardı. Kopanlar geri dönmedi. Seçmeninin yarısını kaybeden DPS, bunu telafi etme gayretinde her yolu denemekte.
Öyle ki zamanında ağır sözler sarf ettikleri ülkemizin Cumhurbaşkanından medet umar hale geldiler. Geçtiğimiz hafta kongrelerine gönderdiği tebrik mesajını bile propaganda aracı olarak kullanmaya kalkıştılar. Oysa Cumhurbaşkanının tebrik mesajını DPS üst yönetimi iyi okuyamamış...
Mesajında birlik beraberlik vurgusu yaptığı doğrudur. Ama bu mesaj DPS seçmenine yönelikti, DPS yönetimine değil. Parti yöneticilerinin ismini bile anmadı. Kaldı ki bu mesaj onların aleyhine olacağını ileride hep beraber göreceğiz. Soydaşların birlik beraberliğinin önemine vurgu yaptı ama adres göstermedi. Adres orası mı olur, burası mı olur? Neresi olacağını zaman gösterecek ama bir yer olmayacağı kesin.
Net olarak şu görüldü ki DPS'nin bu saatten sonra soydaşımızın birlik beraberlik adresi olmasına imkan ve ihtimal yok. Artık DPS karşıtlarının orayla bir defa gönül bağı kopmuştur. Kısa vadede belki de bir müddet daha zaten yarı yarıya azalan mevcut gücünü muhafaza etmeyi başarabilir o da inanılmaz meblağlar dağıtarak. Ama orta ve uzun vadede bu partinin bir geleceği yok. Miladını doldurmuştur...
DPS'yi himaye eden güçler de bunun farkında ki, kendi kontrollerinde olacak yeni arayışlar içine girdiklerini çok net biliyoruz. Bu konularda daha fazla ayrıntıya gerek yok. Nasılsa bu aşamada birçok kişi neden bahsettiğimizi anlamayacak. Olaylar herkesin anlayacağı şekilde netleşince daha teferruatlı yazarız...
