Bu nasıl bir zihniyettir, bu nasıl bir kafadır / Varan - 2. - Op. Dr. Gürçay CEM

Bu nasıl bir zihniyettir, bu nasıl bir kafadır / Varan - 2.


KARAR DEFTERİNİN FOTOĞRAFINI BASINA SIZDIRMAK NASIL BİR KAFADIR? BÖYLE ZİHNİYETİN HER TARAFI BAŞKAN OLSA NE OLACAK, OLMASA NE OLACAK?

Geçenlerde bazı köşe yazarları Bal-Göç'ün karar defterinin fotoğrafını paylaştı köşelerinde. Güya akıllarınca yanlış kararı teşhir edecekler. Gazeteciliğin en olmazsa olmaz özelliği objektif olmaktır. Ortada bir iddia olduğunda, gider bunu ilgili tarafları dinleyerek gerçeği saptama peşinde olur. Tek tarafın beyanına göre haber yapmaz. İki tarafı da dinlemeden haber yapmak bir yere kadar tolere de edilebilir; ama kalkıp sadece tek tarafın beyanına göre haberden öte yorum yapılırsa, bu açıkça o gazeteciyi bunu yaptıranların kucağına oturmuş olduğunu gösterir. Bu tür ahlaksızlığı yapan köşe yazarları gazeteci değil, klavye soytarısıdır ancak...

Hangi akla hizmet veya neyin karşılığı bunu yaptıklarının kararını insanımıza bırakalım. Bu olayın bir tarafı;ama olayın asıl vahim boyutu başka.

Sebebi ne olursa olsun. İster başkanlık yarışı olsun, ister başka bir şey, bir kişi temsilcisi olduğu kendi toplumunun mahremi ve namusu olan bir şeyi hiç dışarıya sızdırır mı?

Bu nasıl bir zihniyettir, bu nasıl bir kafadır? Böyle bir anlayışın her yeri başkan olsa ne olacak, olmasa ne olacak?

Bu tür kişilerden camiamıza hayır gelecek, öyle mi? Bu tür yaklaşım içinde olanlar camianın değil, kendi menfaatinin peşinde koşanlar olur ancak. Ama ileride en az hırslarına yenik düşenler kadar, bu olaylardan zarar görenler arasında bunların militanlığını yapanlar da olacaktır...

Hele ki camiamızın mahremi sayılan bilgi ve belgeleri dışarıya sızdırmak nasıl bir akıl tutulmasıdır, nasıl bir ruh halidir, nasıl bir zihniyettir? Bu nedir? Bu anlayışta olanlara hedefe gitmek için her yol, her türlü bozgunculuk mübah demek ki?

 İstediklerini alsınlar da, bedeli ne olursa olsun anlayışı var. Bu zihniyet mi birlik beraberliği sağlayıp camiayı yönetip şahlandıracak?

Velev ki bir kusur veya eksik var, oturup meseleyi içeride çözersin. Olmadı, bir kez daha oturup konuşursun. Yine olmadı, bu defa camiamızın kanaat önderlerini devreye sokar meseleyi bir şekilde çözersin.

Medyaya defter fotoğraflarını sızdırmak ne demek? Ama bunu yapanların karşısına mutlaka bir fatura çıkacaktır. Yaptıkları bu terbiyesizliğin bedelini günün birinde mutlaka ödeyeceklerinden kimsenin hiç şüphesi olmasın.

Olayın bir de hukuki tarafı var ki o da ayrı bir konu Bu tür paylaşım, kişisel verileri koruma kanununa da aykırı. Yani bu olayı neresinden tutsan elinde kalıyor. Sonuç olarak kabak birilerinin başına fena halde patlayacak. Bu yaşananların sorumluluğu kendisine kalacak. Aşırı hırsına yenilen adaylardan biri, kendini bitirdiği ile kalacak...

SAYIN ZÜLKEF YEŞİLBAHÇE'Yİ TEBRİK EDERİM

Temayüller açık ara adaylardan birini işaret ettiği halde ısrarla aday olma niyeti, camiayı düşünmek değil, kişisel hırs peşinde koşmanın işaretidir.

Herkes Bal-Göç başkanı olmak ister. Mesele buysa biz de çıkar aday olurduk, ki camiamızda yeterince karşılığı olmayan (kayıtlardan açıkça belli), kişisel hırs peşinden koşan iki adaydan daha fazla oy alıp onları mağlup da ederdik.

Ama mesele sadece başkan seçmek değil ki! En fazla karşılığı olan kişiyi seçmek. En başından beri ısrarla camia olarak amacımız Bal-Göç başkanından öte camiamızın başkanını seçmemiz gerektiğini vurgulayıp duruyoruz. Ancak bu şekilde etkin olabiliriz.

Burada yapılması gereken, en fazla temayül alan kişinin etrafında birleşmektir. Bunun kim olduğu gerek kayıtlarda, gerek eğilimlerden açıkça belli. Bu konuda camiamızın kanaat önderlerinin önde gelenlerden biri olan Zülkef abimizi gönülden tebrik ederiz.

Bu camianın gönlünde boşuna çok önemli yere sahip olmadığını bir kez daha gösterdi. O da başından beri, ortak akıl ile hareket etmek en hayırlısı olacağını savunuyor. Bu camiada birlik beraberliği tesis edeceksek, izlenmesi gereken yol budur. Sonuçta aklın yolu birdir?

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!