Cadı Kazanı

Birkaç zamandır Bulgaristan'dayım, bir sürü siyasetçiyle görüştüm, sıradan vatandaşlarla konuştum ama bir türlü ülkedeki son siyasi gelişmeler için doğru düzgün bir teşhis koyamadım.

Başkent Sofya'da bulundum, Meclisi ziyaret ettim, yeni seçilen milletvekillerinin nabzını tutmak için caba sarf ettim, fakat bugünlerde Bulgaristan Halk Meclisi

adeta fesadın ve dedikodunun çok olduğu,

herkesin birbirine düştüğü,

türlü düşmanlıkların kaynaştığı,

hile ve düzenlerin kurulduğu bir yere dönüşmüş.

Sofya adeta fokur fokur kaynıyor, etrafta cadılar gözükmüyor ama çevrede başıboş dolaşan silüetlerin gölgeleri, yakın zamanda oluşacak korkunç bir enkazı ve manzarayı anımsatıyor.

Bizlerin de memleketi sayılan, güzelim Bulgaristan'da kurulu düzen, adeta suni bir şekilde temellerinden yıkılıyor.

En azından mevcut siyasi partiler, bu yönde teşebbüslerde bulunuyorlar.

Gerçekte kimse hükümet kurulmasını arzulamıyor, çünkü bir takım gizli güçler şimdiye kadar edindikleri iktidarları ve varlıkları kaybetmek istemiyor.

Tümünü feci bir korku sarmış ve bundan dolayı bütün şeytani hünerlerini ortalığa saçıyorlar.

Belki de, üçüncü bir seçimi ülke kaldıramayacak ve bir çok devlet mekanizması yakında tamamen işlevsiz kalacaktır...

Siyasal ve yönetimsel kurumlarda beliren güçsüzlük nedeniyle

toplumda devlet denetiminin kalmaması durumu,

toplumda düzen bozukluğu,

yönetime ve yasaya uymayış,

kışkırtma ve karışıklık dolayısıyla ortaya çıkan durum bundan ibaret.

Bulgaristan'ı dikkatle izlemeye devam edelim.

Gönüllerimizde yaşatılan memleketin asla bir enkaza dönüştürülmesine izin vermemeliyiz...