Ah, günümüz, ekonominin korkunç seyri...
Alım gücümüzdeki düşüşü ve tümden bizi etkileyen bu gölgeli süreçler davranışlarımıza yansıyor.
Ne acıdır ki, işler pek de iyiye gitmiyor.
Ne zaman dışarı çıksam, bir yere gitsem, karşılaştığım tablo hep aynı.
Çok üzülüyorum, gencecik kızlar silikon çukuruna düşmüş gibi, her yerlerini yaptırıp zengin adamların peşinde koşuyorlar...
Tuhaf bir avlanma sistemine dönüşmüş; sevmek, güvenmek ve sadakat hiç yokmuş gibi.
Zorlanmadan, stres yaşamadan keyifli bir hayat sürmenin peşinde olan bir kısım gençlik dejenere olmuş durumda.
Vah ki, ne vah!
Bu durumu onlara legal kılan şey, dizilerdeki hayata erişme isteği belki...
Kendilerini harcamak pahasına, nasıl bir gelecek karartma operasyonu anlatılamaz, sadece vakti zamanı geldiğinde anlaşılabilir.
Bu durumdan memnun zengin karşı cins daha da fazlasının peşinde.
Duygular, samimiyet, güvenmek ve inanmak nerde kaldı, acaba?
Alan memnun satan memnuna dönmüş işler, içler acısı.
Toplumun dengesi bozuluyor ne yazık ki.
Altta çalışan şeyler, buna sebep olan bilinçaltı kaynakları, toplumsal sorun haline gelmek üzere.
Hiciv yapmayı seven biri olmama rağmen, sivri dilimi, gördüklerim karşısında örselemek zorunda kalıyorum.
Ne desem olmuyor artık.
Yermek, neyi yermek?
Hangi yollardan yürümüş gelmiş belli değil, ne uğruna, ne yapıyor tartışılır...
Sorun, aslında aynı bütünün parçaları olmamız.
Kaçımız farkında? Çok azımız!
Nasıl düzeltiriz, nasıl düzeliriz meçhul...
Kimin içinde ne var, kimse bilmiyor, bilemez!
Kötü görünen her şey kötü değilken, iyi görünen her şey de iyi değil...
Kiminin içi kurumuş, kiminin içi çürümüş, kiminin içinde de elmas madenleri var biliyorum.
Herkes için doğru insan olamayız; ama kimse için yanlış insan olmayabiliriz!
Ve sevgi kesin çözüm! Ailede doğru sevgiyi gören çocuk, hayatı boyunca sevmeyi ve sevginin kıymetini bilen çocuk. Aslında, bu da eşittir yetinmeyi bilen çocukla.
Kolay dejenere olmayan, kendi olabilmeyi ve sağduyusunu korumayı bilen gençler demektir…
Hadi bilinçli anne ve babalar, güzel bir nesil yetiştirelim!
