LÜTVİ MESTAN'IN GEÇİRDİĞİ KAZA, KOMPLO TEORİLERİ VE FAZLASI

Burada, bu kazayı kimse farklı yerlere çekmesin ve değişik beklentiler içine girmesin. Özellikle de birilerinin paralı ayakçılığını yapan bazı komplo meraklıları. Yok DOST ağır yara alacakmış da, yok orada bilmem ne toplantısı yapılmış da, yok toplantıya şunlar bunlar katılmış da, filanca kişilerin orada ne işi varmış gibi öküz altında buzağı arama gayretleri içine girmiş birileri...

PAYLAŞ
Misyon Gazetesi -

LÜTVİ MESTAN'IN GEÇİRDİĞİ KAZA, KOMPLO TEORİLERİ VE FAZLASI

Hafta sonu, DOST Partisi lideri Lütvi Mestan talihsiz bir kaza geçirmiş, kazada da, maalesef, bir bebek hayatını kaybetmiştir. Her şeyden önce kederli ailesine başsalığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu tür kazalar her an herkesin başına gelebilecek kazalardan  biridir.

Burada, bu kazayı kimse farklı yerlere çekmesin ve değişik beklentiler içine girmesin. Özellikle de birilerinin paralı ayakçılığını yapan bazı komplo meraklıları. Yok DOST ağır yara alacakmış da, yok orada bilmem ne toplantısı yapılmış da, yok toplantıya şunlar bunlar katılmış da, filanca kişilerin orada ne işi varmış gibi öküz altında buzağı arama gayretleri içine girmiş birileri...

Hele, bazı art niyetli medya organları, kazadan önce sıradan bir arkadaş, eş ve dost buluşmasını, sanki ortada büyük bir konspirasyon toplantısı varmış gibi yansıtma gayretlerine girmeleri, boş ve nafile uğraştan başka bir şey değildir. Tamamen sıradan, herkesin herkesle görüşebileceği türden bir buluşmayı adeta yılın olayı gibi yansıtma gayretleri, tamamen art niyetli ve kasıtlı propaganda amaçlı yapılan bir şeydir. Bu buluşmanın tamamen nezaket buluşması olduğunu çok net bildiğimizden yazıyoruz...

Eski Bal-Göç Başkanı Emin Balkan'ın orada ne işi varmış? Yav, arkadaş, Lütvi Mestan'ın, yirmi kusur yıllık tanıdığı ve arkadaşı. Emin Balkan, arkadaşlarıyla beraber, kendi özel işi için gittiği Bulgaristan'da, o hafta sonu Lütvi Mestan'ın da bölgede olduğunu öğrenince, ortak arkadaşımız Sadık Yılmaz'la ziyaretine gitmişler. Bunda anormal ne olabilir ki? Yarın öbür gün de, DPS temsilcisi ile uygun bir zamanda Mustafa Karadayı'yı ziyaret ederler. Ne var bunda?

Yüksel Özkan da, gerek başkanlık döneminde, gerek milletvekilliği döneminde, DPS'lilerle defalarca görüşmüştür. Ama genel seçimlerde DOST'un yanında yer alan bir çok kişi Yüksel Özkan'ı desteklemiştir. Şimdi DPS'lilerle görüştü diye ona destek mi vermeselerdi...

Sapla samanı birbirine karıştırmamak lazım. Biz de önceki akşam, DPS temsilcisi, DOST temsilcisi, farklı partilerde aktif siyaset yapan bazı arkadaşlar ve Bal-Göç Genel Başkanı başta olmak üzere, değişik STK yöneticileriyle bir mekanda bir aradaydık. Son derece samimi şekilde konuştuk, şakalaştık, düşüncelerimizi paylaştık. Çok da güzel bir sohbet oldu. İlk fırsatta tekrar bir araya gelmek için sözleştik. Biz her şeyden önce bu camianın birer fertleriyiz. Ortak paydamız insanımızın, camiamızın menfaatlerini gözetmektir.

Hafta sonu gerçekleşen buluşma ise tamamen spontane ortaya çıkan bir mevzudur. Bunu abartarak buradan malzeme çıkarma peşinde olanlar, camiamızda her zaman bahsettiğimiz o bozguncu çevrelerdir. Kimse boşuna da uğraşmasın, buradan bir şey çıkmaz. Herkes her zaman herkesle görüşür, konuşur. Sonuçta bu camia kocaman bir ailedir. Bir STK yöneticisi olarak, kişisel olarak DOST'u destekleyen biriyim. Ama derneğimizde gerek yönetimde, gerek üyelerimizin arasında birçok kişi de DPS'yi destekliyor. Ne var ki bunda?

Kişisel olarak herkesin bir tercihinin olmasından doğal bir şey olamaz. Sıkıntı, ancak STK yöneticilerinin kurumsal olarak o örgütün şu veya bu partinin arkasında olduklarını beyan ettikleri zaman ortaya çıkar. Bir STK yöneticisi, kurumsal bazda bu tür bir demeç veremez. Verdiği takdirde, bulunduğu pozisyondan ayrılmak zorundadır. Bu ayrıntıları iyi tespit etmek lazım. Sapla saman birbirine karıştırılmamalı. İşte tam da bunu yapma gayreti içinde olanlara karşıdır bizim tepkimiz. Bunların amacı bizi birbirimize düşürmektir. Camia olarak ortak asgari müstereklerde buluşmak zorundayız. Yoksa, herkesin dünya görüşüne göre gönlünde yatan siyasi bir anlayışı olacaktır ki, özellikle de olmalıdır, çünkü eğer amaç camiamıza hizmet etmekse, STK'ların bir üst kurumu olan siyasete yani karar vericilerin arasına girerek, bu hizmet çok daha etkili verilebilir. Bundan dolayı bir STK'da görev yapanların hedefinde siyaset olması gerektiğini savunuyoruz yıllarca.

Sonuç olarak, hafta sonu yaşanan olay bir trajedidir. Keşke yaşanmasaydı! Ama olmuştur bir kere.Bu olaydan herkes için çıkarılacak bir ders, bir mesaj vardır. DOST Partisi Genel Başkanına mesaj vardır. Orada bulunanlar için bir mesaj vardır. DOST destekçileri için bir mesaj vardır. DPS için mesaj vardır. Kazaya karışan aile için bir mesaj vardır. Hayatta, tesadüf hiç bir şey yoktur. Önemli olan verilen mesajları okuyabilmektir.

Buralarda fazla söze gerek yok. Ne demek istediğimizi anlayanlar anlar zaten...

Gürçay CEM

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN