İnsan

İnsan Haberleri

Bir ayrıcalıktır macır olmak

Bizim macırlarda bir kız bir erkekle kaçmışsa, aile meclisi toplanıp ölüm fermanı vermez. Önce "Nabalım beya, sevmiş gızancıklar birbirlerini!" denir, sonra kızın babası "Süüleyin o susaa gelsin öpsün elimi!" der...            Susak da gelir öper zaten, olay kapanır ve tatlıya bağlanır.

ŞIRILDAYAN ÇEŞME SUYU

O, şimdi yatıp kalkıp benden bir şişe Şırıldayan Çeşme suyu bekliyor ve eminim ki, soğuk Balkan suyundan son bir defa içince gözleri bu dünyadan açık gitmeyecek. "Memleketin suyu gibi yoktur!” Bu sözleri bir kere diline dolamış...

OSMAN KILIÇ 100 YAŞINA BASTI

Bulgaristan Türk toplumunun "Asırlık Çınarı - Kader Kurbanı" Osman Kılıç için dalya deme günü. Büyük dava adamı, gerçek kahraman ve hitabet üstadı bugün 100 yaşını doldurdu.

İÇİMİZDEKİ SES

O an orada bulunan bir misafir dayanamamış ve şunu belirtmiş; “ Ağam, hiç boşuna uğraşma, oğlunun içindeki ses çıkmayınca, onu kimse uyandıramaz!” Meğer tembellik ve çalışkanlık, insanın içinden geliyormuş…

BU ADAM BENİM BABAMDI

Behçet Halil Ali – Altınok (1 Mayıs 1919 - 4 Mayıs 1994). Durabeyler’in Hacıoğlulları mahallesinden. Bu adam benim babamdı. Yaşasaydı bugün 100 yaşını dolduracaktı. Bir işçi çocuğuydu o. İşçi oldu ve hep işçi kaldı.

RODOPLAR'DA GELENEKSEL BAHAR VE YAZ MEVİTLERİ BAŞLADI

Eğridere'nin Mırsallar köyünde yapılan hayır, sağlık ve bereket mevlitine, çevre köylerden ve Türkiye'den özellikle bu dini merasim için gelen yüzlerce Müslüman katıldı

SINIRI KAÇAK GEÇTİ, SOLUĞU AVUSTURALYA’DA ALDI

Bu milliyetçi pandizçiler Nurettin'i hiç sevmezlerdi, gece ve gündüz ona karşı düşmanca tavırlar takınıyorlardı. Askerlik hayatı artık çekilmez bir hal almıştı. Bunca insanlık dışı muameleyi, kendisi asla hak etmiyordu.

CAMDA BEKLEYEN KUŞLARIMIZ VAR…

Kuşlarım uçup gitmemişler. Başucumda nöbet tuttuklarını hissediyordum. Gece gündüz beni beklediler. Sanki birer melek gibi benim için dua ettiler. Halbuki, insanlar beni çoktan bırakıp gittiler, kuşlarım ise asla ihanet etmedi.

ERKEN YAŞTA İŞ HAYATINA ATILMAK, BAŞARILI BİR KARİYER GARANTİLİYOR

Merhaba, değerli okurlarım! Bu ay köşemim konuğu, başarıyı çok erken yaşta yakalamış bir girişimci olan Mert ERGÜÇ.

MELEK GİBİ BİR KADINDI…

Komşu kadınları onu çok seviyorlardı. Bir sorunları oldu mu, onunla paylaşıyor, hep beraber çözüm arıyorlardı. Dinsel konularda da hazırlığı vardı. Duaları bilir, hatta kadın meftaları o yıkardı. Çocuklara da dualar öğretirdi…

BİZİM TRAKYALI ŞÖVALYE; BÜLENT TÜRKER

* Holanda'ya otostopla geldim. Gönüllü olarak girdiğim bankaya müdür oldum. * Hollanda’da kraliyet şövalye unvanı alan tek Türk oldum. * Tüm yaşamım, herşeyim benim Çanakkale oldu. * Bu güne kadar harcadığım paranın haddi hesabı yok. Kargo paraları ile belki 10 kere dünya turu yapardım. En az 3 ev parası vermişimdir. Ama mutluyum. * En büyük amacım, Çanakkale’yi Avrupa’daki 5 milyon gurbetçiye tanıtmak ve bir sponsor arıyorum. * Açık artırmada, üzerinde altın harflerle ‘General Mustafa Kemal’ yazan ‘Browning’ marka silahı 20 bin Sterlin’e satın aldım. * Çalışma arkadaşları ile beraber, şimdiye kadar 2500 motorlu ve 1500 motorsuz olmak üzere, 4000‘den fazla özürlü arabası, 6 ambulans, 33 diyaliz makinesi ve kalp makineleri bağışladı...

İZMİR’İN EN İYİ PASTACISI

- Aslında, bizim hikaye bir arkadaşımızın çocuğuna kurabiye yapmamızla başladı. Bundan beş yıl öncesi, çok yakın bir arkadaşın oğlunun doğum gününde hediye etmek üzere bir düzine şeker hamurlu kurabiye yaptım. O güne kadar aile mutfağımızda, buna benzer şeyler  her zaman hazırlıyordum ama hep kendi aramızda tüketiyorduk bunları. Ticari bir amaç gütmüyordum. Ta ki, eşim ve arkadaşım, bana bu kıvılcımı verinceye kadar...

KANTAR HÜSAMETTÎN

İyi bakın bu adama! O, bizim maskotumuz. Parası yok, odunu yok, kömürü yok, tuvaleti yok, evinin kapısı yok, ekmeği de yok… Çakmağı var – sigarası yok; Pabucu var – çorabı yok; Kimsesi de yok. Yok oğlu yok işte… Ama öyle bir yüreği var ki! Bizlerin onlarca, yüzlerce, binlerce yüreğimizi birleştirsek, onun o tertemiz, koskocaman yüreğinin çeyreğini  bile etmezler…

DÜNYACA ÜNLÜ GÖÇMEN KARDEŞLER

Obama'nın kütüphanesi, Wibledon Gerçeği, Napoleon'un Cephaneliği, Neva'da çölüne kumdan havaalanı projesi ve buna benzer bir çok dünyaca popüler mimari projenin sahipleri Sunay ve Günay Erdem kardeşler,  Şumnu kökenli birer göçmen evladıdır. En son Meksika sınırına örülecek duvar projesiyle ses getirdiler.

PAŞA DEDEMİ ARIYORUM

Ben Selvi (Sevlievo) doğumluyum. Uzun yıllardır soyağacımdaki akrabalarımı öğrenmek ve daha yakından tanımak istiyorum, çünkü bayağı ilginç simalar yer almış benim ailemde. Büyük ninemin adı Leyla, eşinin ise Ali. Onlar Osmanlı zamanında Selvi'ye İstanbul'dan gelmişler. Bir rivayete göre, büyük dedem Ali bey, Selvi'nin son valisi veya kaymakamı oluyormuş.

DAĞ VE İNSAN

Bu koca dağı tanımayan, her ne kadar Rodoplar'daki yaşamı mistik ve esrarengiz olarak tahmin etse de, buradaki zor hayat koşullarına rağmen, dağlı insanı huzurlu ve mutlu sayılır, çünkü yaşam gücünü bu dağdan alıyor. Bu dağın eteğinde ve doruğunda yaşayanlar, onun ruhunu ve şartlarını kabul edenlerdir, kendileri çoktan Rodoplar'la bütünleşmiş ve günümüzün internet çağı esiri bunu asla anlayamaz.

KUAFÖR SALONU DEYİP GEÇMEYİN

* Göçmen kadın; Laf açılırsa, "Çalış çalış, sonu yok!" diye kısık sesle mırıldanır. *İstanbullu kadın; Çok acelesi olan bu müşteri, bana anasından emdiği süte kadar anlatır durur *Bir kuaför salonuna giden göçmen kadının ve yerli İstanbul hanımefendisinin arasındaki davranış ve kültür farkı nedir?

YORGUNLUKTAN TRENDE UYUYA KALMIŞTIM

Zürih'te bir Türk kafesinin ikinci katında bir odaya ayna ve koltuk yerleştirerek işe başladım. Hemen çevredeki Türk kadınları ve komşuları müşterim oldu. Tofle Perma uygulamasıyla meşhur oldum. Daha sonra benim kaçak "kuaför salonuma" bizim gibi mülteci kaçaklar da gelmeye başladı. Deyim yerindeyse, dünyanın her yerinden kadınların saçını kestim ve boyadım.

Toplam 75 haber.