Fıkır fıkır kaynayan o bizim dağlar...
*** Düğün denilince çalgı gelir akla. Çalgıcılar ekseriyetle köye cumartesi öğle üstü ulaşırlardı. Ekip genellikle iki zurnacı (klarnetci) ve iki davulcudan ibaretti. Düğün evi kapısına gelir gelmez, zurnalar kılıflarından çıkarılır, davullar da omuza alınırdı. *** O gece köyün ortasına düz bir yere ateş yakılır (buna külhan denirdi), genellikle erkekler irili ufaklı toplanır, çalgı çalınır, oyunlar oynanırdı. Arada bir 'araplar' gelir, kendi hünerlerini gösterilerdi. 'Arap' denilenler komşulardan birileriydi. Çeşitli kıyafetler giyip, küçük komik sahneler canlandırılıyordu.
- 03.12.2020 03:43
- Güncelleme: 03.12.2020 03:58
- 308