Dejavu kapıda mı?

Bazı güçlerin desteği güçlü olduğunuz sürece devam eder. Düşüşe geçtiğinizde hemen farklı arayışlara yönelirler . Sonuç olarak geriye sadece erken genel seçim konusu kalıyor. Birilerinin, birilerinin kulağına erken seçim onlar için en hayırlı olacağını fısıldaması kalıyor. Bize de, Dejavu yaşamak kalacak...

PAYLAŞ

Ülkemiz ikibinli yıllara girerken siyasi ve ekonomik buhranla beraber girmişti. Siyaset sıkışmış ve yapılan seçimlerde koalisyon hükümetlerinin dışında hiç bir partinin tek başına iktidara olacak kadar güçlü sonuçlar elde edemiyordu. Ekonomilerin de, önlerini görememesi açısından, en son istedikleri koalisyon hükümetleridir.Nitekim bunun yansıması peş peşe gelmeye başlayan ekonomik krizler olmuştu. Bu ortamda yeni oluşuma ihtiyaç elzem hale gelmişti. Böyle bir oluşuma gidildi de. Ülkemizde ağırlıkta olan merkez sağ muhafazakar seçmene hitap eden bir parti kuruldu. Başına da o dönem başarılı işlere imza atmış Milli Görüş kökenli İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı getirildi. "Geldi " değil "getirildi" kelimesini bilerek kullandık. Çünkü bir yerlerden destek alarak geldiğini artık bilmeyen kimse yok.

Bin dokuzyüzlü yılların sonunda, koalisyonlardan bir türlü kurtulamayan ülkemizde siyaset kilitlenmiş ve toplum yeni arayışlar içine girme eğlimindeydi. Bu arayışlardan dolayı ülkemizde muhafazakar ağırlıklı seçmen Refah Partisini birinci parti yapmıştı. Diğer yandan İstanbul'da başarılı işler yapan Refah Partisinin belediye başkanı her geçen gün toplumda popülaritesi artan biriydi. O dönem siyasi krizlerle, ama bundan öte çok ciddi ekonomik krizle boğuşan ülkemizde, değişim olmazsa olmaz hal aldığından onunla temasa geçilmiş ve yükselmesi için destek verilmişti. Nitekim tahminleri doğru çıkmış ve İstanbul belediye başkanı çıkış arayan toplum tarafından, biz dahil, büyük teveccühle karşılanıyordu. Kurulan yeni parti inanılmaz hızla teşkilat yapılanmasını tamamlayıp, seçime hazır hale gelince, daha fazla vakit kaybetmeye gerek yoktu. Artık bir an önce seçime gidilmeliydi.

2002 yılının Temmuz ayında geleneksel Kocayayla şenliklerine katılan koalisyon ortağı MHP Genel Başkanı, Kasım ayında erken seçim isabetli olacağını söylüyordu. Hatta arkadaşlarımın ısrarıyla ilk defa gittiğim Kocayayla'da MHP Genel Başkanının basının önünde verdiği bu demecine ben de şahit olmuştum. Tabi ki, bu demeci birileri ona erken seçimin partisi için hayırlı olacağını ve daha da güçlenerek çıkacakları yönünde telkinlerde bulunduğu için vermişti. Kulağına fısıldayanların, kurulan yeni partinin arkasında duranlarla aynı odaklar olduğunu yazmaya gerek yok. Ama bu çıkış artık yeni kurulan partinin önünü iyice açacaktı. Açtı da.

Olan, tabi ki, birilerinin yanlış yönlendirmesiyle seçim isteyene olacaktı. Kasım'da yapılan erken seçimde, MHP barajın altında kalıyordu. Fazla uzatmaya gerek yok. Yukarıda anlattığımız tablo bir yerlerden tanıdık geliyor mu? Sıkışan siyaset, farklı olarak koalisyonlar değil, tek parti iktidarı olmasına rağmen, ekonomik darboğaz, bıkkınlık getiren hep aynı kısır siyasi çekişmeler ve yine İstanbul ve yine orada "parlatılmış" bir belediye başkanı. Bazı güçlerin desteği güçlü olduğunuz sürece devam eder. Düşüşe geçtiğinizde hemen farklı arayışlara yönelirler. Sonuç olarak geriye sadece erken genel seçim konusu kalıyor. Birilerinin, birilerinin kulağına erken seçim onlar için en hayırlı olacağını fısıldaması kalıyor.

Bize de, Dejavu yaşamak kalacak...

Dr. Gürçay CEM

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN