ZORUNLU GÖÇÜN 30.YILI BURSA'DA ANILDI

* Zorunlu Göç'ün 30. Yılı vesilesiyle, şimdiye kadar Edirne, Çorlu, Eskişehir, İstanbul, Kocaeli, İzmir ve Bursa gibi Bulgaristanlı göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde bir çok zengin içerikli etkinlik düzenlendi. * Konferans salonundaki esen atmosfere, katılıma ve düzene bakıldığında, güzide Bal-Göç Derneği'nin ne kadar güçlü ve gelecek vaat eden bir göçmen kuruluşu olduğunu hiç tereddüt etmeden belirtebiliriz. Başka dernek etkinlikleri ile herhangi küçük bir kıyaslamaya giriştiğimizde, anlaşılıyor ki, Bal-Göç'ün kuruluş temelleri gerçekten çok sağlam atılmış, devletimizin ve milletimizin nezdinde ki kazandığı yer de çok saygın ve itibarlı.

ZORUNLU GÖÇÜN 30.YILI BURSA'DA ANILDI

Göçmen kuruluşlarımız, yıl boyunca çeşitli etkinliklerle Zorunlu Göç'ün 30.Yılını anmaya devam ediyor. Bizim Anavatan topraklarına bastığımız andan itibaren zalim komünist rejim de çökmüş oldu, fakat her zorunlu göç gibi, bizim serüvenimiz de hiç kolay değildi, bir hayli fazla acı kayıplar ve travmalar yaşamış olduk. Bundan dolayı fazla bir bayram havasında geçmiyor bu anma törenleri. Bunca geçmiş yıldan sonra, hala komünist rejimi lanetlemeye devam etmekteyiz ama doğup yetiştiğimiz topraklara hala gidip geliyoruz ve hatta baba yadigarı evlerimizin çatılarını yeniden onarıyoruz.

Zorunlu Göç'ün 30. Yılı vesilesiyle, şimdiye kadar Edirne, Çorlu, Eskişehir, İstanbul, Kocaeli, İzmir ve Bursa gibi Bulgaristanlı göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde bir çok zengin içerikli etkinlik düzenlendi.

Dünkü gün, Bursa'da gün boyunca süren Bal-Göç Derneği'nin etkinliklerini izleme fırsatımız oldu. Göçmen camiamızın önde gelen bazı önemli şahıslarıyla, komünist rejime karşı canla başla mücadele eden kahramanlarımızın bir kısmıyla, bazı milletvekillerimizle ve tabi ki en fazla memleketlilerimizle görüştük ve konuştuk. Bütün edindiğim izlenimleri aktarmak bir hayli uzun olur ve bundan dolayı sadece bazı kesitlerle yetineceğiz. İleride başka yazılarımızda bu konuya yeniden değiniriz.

Merinos Kültür Sarayı'ndaki etkinlikler sabah erkenden başladı ve gün boyunca sürdü. Hatta sabah bölümünde salon dopdoluyken, programın uzaması izleyicileri yordu ve akşamüstü sayıları azalmıştı.

Benim dikkatimi asıl başka iki çok önemli husus çekti. Konferans salonundaki esen atmosfere, katılıma ve düzene bakıldığında, güzide Bal-Göç Derneği'nin ne kadar güçlü ve gelecek vaat eden bir göçmen kuruluşu olduğunu hiç tereddüt etmeden belirtebiliriz. Başka dernek etkinlikleri ile herhangi küçük bir kıyaslamaya giriştiğimizde, anlaşılıyor ki, Bal-Göç'ün kuruluş temelleri gerçekten çok sağlam atılmış, devletimizin ve milletimizin nezdinde ki kazandığı yer de çok saygın ve itibarlı.

Böyle olmamış olsaydı, sanırım resmi konuklar arasında AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti milletvekilleri ve yöneticileri yer almazlardı. Belli ki, göçmen camiamız artık siyasi partilerin gözdesi haline gelmekte. Bu samimi kucaklaşma ve beraberlik bizleri sevindirmekte ve bir hayli onore etmekte.

Program esnasında konuşma yapanların listesine bakarsak bir hayli tanıdık ve saygın isim görmekteyiz; Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, Bal-Göç Genel Başkanı Veli Öztürk, Milli Kahramanımız Sabri İskender, BRTK Genel Başkanı Sabri Mutlu, BRTK Onursal Başkanı Turhan Gençoğlu, İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Birgül Yıldız Günay, Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, MHP Bursa Milletvekili Mustafa Vahapoğlu, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, Türkiye Ombudsmanı Şeref Malkoç, Bal-Göç Kurucu Üyesi Zülkef Yeşilbahçe, Araştırmacı-Yazar Stoyan Dinkov ve Bal-Göç Kurucusu Aliosman Cesur.

Bu anma törenine katılanlar ayrıca göçle ilgili resim sergisi ve belgesel film izlediler. Bal-Göç Derneği'nin kurucusu Mümin Gençoğlu'nun hayatı ve siyasi mücadelesi de ayrı bir kısa film ile tanıtılmış oldu. Göç Müzesi ve yeni açılan Panorama da ziyaret edildi.

Aynı akşam, Otel Almira'da Bal-Göç'ün kuruluşunun 35.Yıldönümü özel bir görkemli Balo ile kutlanmış oldu.

Bakmadan Geçme